23 Haziran 2007 Cumartesi

Zaman Türklere Soykırım Zamanıdır

Yıllardır batı tarafından bilinçli olarak içine çekilmeye ve kabule zorlandığımız ermeni soykırımı yalanına ait süreç benim hep midemi bulandırır. Onun içindir ki 1915 olaylarını ve sonraki tarihi, derinlemesine, tarafsız ve özel bir ilgiyle incelemişimdir.

Dedemin ermeni çeteler tarafından şehit edilmesi, buna karşılık çok miktarda ermeni arkadaşımın bulunması. Bu arkadaşlarıma karşı büyük bir sevgi ve dostluk beslemem ister istemez bu ilgiyi arttırmıştır. Fazlaca uzatmadan ve acı tecrübelerimi anlatmadan bu paragrafı bitirmek istiyorum. Sonuç olarak Türkler, Ermenilere karşı soykırım filan yapmamıştır. Çoğu ermeni nüfusu bunu bilmekte, fakat politik olarak az da olsa istemeden desteklemektedirler.

Soykırım fiili, en büyük insanlık suçudur. Tarihe baktığımız zaman genelde direkt batı tarafından veya batı tarafından desteklenip yaptırılan ve meşrulaştırılan kanlı soykırımlar görürüz. İspanyolların Güney Amerika halkına, Amerikanın Kuzey yerel halkına, yakın tarihte Japonya Hiroşima’ya yaptıkları bırakın bu sayfaya, ciltlere sığmayacak batı terörünün Dünya’nın her noktasında iz bıraktığı bir ortamda inkâr etmeleri, bırakın utanmalarını. üstüne üstlük kendilerini haklı gösterme çabaları ne acıdır. İbret alınması gereken bir durum. Planlıyorlar seri ve çok hızlı bir şekilde soykırım yapıyorlar ve bir süre kabul etmeme taktiği uygulayıp bunu tarihe, beyin yıkama ve propaganda yolu ile istedikleri şekilde aktarıyorlar. İşte Türklere mal edilmeye çalışılan soykırım aslında bu senaryo üzerinden yürümektedir. Ermenilere o zaman uygulanan haklı yer değiştirtme zamanında, yedi düvel’in temsilcileri Anadolu’da Ermenilerin hemen yanı başında idiler. Batı aslında Türklerin Ermenilere karşı soykırım yapmadığını gayet iyi biliyor.

Peki, o zaman niçin böyle politikalar uygulayıp olayları çarpıtıyorlar.

Amerikalı bir başkan’ın, bir sözü aklıma geldi “ Türkler ve İspanyollar Amerikan çıkarları için zararlı milletlerdir. Tek dileğim onları yeryüzünden silmektir ” . Bu söz halen geçerliliğini korumaktadır. Soykırım uygulaması her zaman silahı ele alıp öldürmeye başlamakla olmuyor. Yok etmeyi planladıkları topluma karşı uzun vadeli planlar yapıp önce çökertip sonrada toptan tarihten silmek. İşte Türklere uygulanmak istenen budur. Böyle bir plan nasıl uygulamaya geçer. En son açık olarak denedikleri, savaş yolu ile yöntemi ise Çanakkale’de kursaklarında kaldı. Fakat fikir olarak kafalarından hiç çıkmadı. Şimdi uygulamada olan modern çökertme ve soykırım sistemi üzerinde çalışıyorlar. Bunları madde madde sayarsak şunlardır.

Siyasal; Türkiye’nin siyasal yapısı üzerinde etkili olmak için yönetim ve sivil yapılanmaların kendi çıkarlarına göre çalışmaları bazında desteklenmeleri ve beslenmeleri. Ordunun yıpratılmasına iç ve dış destek sağlanması. Etnik kavramları azdırarak milli bütünlüğün bozulması.

Sosyal; Yönetim ve STK ları kullanarak düşünce sisteminin ve sosyal yapının kendi emperyalist çıkarlarına göre yapılandırılması.

Kültürel; Halkın kendi milli ve manevi duygularına televizyon, edebiyat, gazete ve sinema kullanılarak müdahale edilip kontrol altında tutulması ve kendi pis emperyalist düşüncelerine hizmet ettirilmesi. Tarih bilincinin unutturulması, millet duruşunun yok edilmeye ve Türkün en büyük dayanağı Atatürkçü düşüncenin yok edilmeye çalışılması.

Ekonomik; Türk halkının sosyal ve kültürel değerlerinin yok edilmesi amacıyla, yaşamlarının alt yapısının ortadan kaldırılması ve halkın mevcut alışkanlıklarını sürdürememeleri için ekonomik sıkıntıya düşürülmeleri ve böylece kendi endüstri ve bankalarına muhtaç edilmeleri. Kredi kartları gibi uygulamalarla halkın borç batağına düşürülmesi. İthalata dayalı bir sistem kurularak halkın ekonomik gelişiminin önlenmesi.

Biyolojik; İnsanları ekonomik olarak zor durumda bırakarak bulundukları yörelerden iş bulma umudu ile göçe zorlanmaları ve ailelerin bir süre bölünmelerini sağlanması. Hayatı zorlaştırarak aile bağlarını zayıflatma ve toplumun yapı taşlarını bozulması.

Fiziki; Tarım ve hayvancılık sektörünün çökertilerek, alınması gerekli kalori ve protein ihtiyacının aksatılması ve azaltılması. Bu yolla halkın bedensel ve zihinsel olarak halsiz ve takatsiz düşürülmesi.

Dinsel; Belirli din adamlarını kullanarak halkın inançlarını yozlaştırmak, yıpratmak ve yok etmek. Halk arasında mezhepsel ayırımları körükleyip birbirlerine karşı düşmanlaştırmak. Dinler arası diyalog masalları ile dini duyguları zayıflatmak.

Ahlaki; Topluma bu kadar menfi sonuç verebilecek olguları bir araya topladığımız ve etkilerini şimdiden görmeye başladığımız ahlak çöküntüsü. Halkı işsizlik pençesine alarak ve dilenci durumuna düşürerek sosyal yardım yapılması ve oya tahvil edilmesi en acı veren ahlaksızlık.

Öncü olarak PKK gibi terörist grupları kullanarak silahla soykırımı fiili olarak başlattılar. Aziz şehitlerimizin yalnız canlarını almakla kalmadılar. Onlardan milletimize gelecek temiz nesillerini de bu milletten peşinen aldılar. İşte milletimize yapılmakta olan budur. Bunun adı da soykırımdır. İnanınki bunun hesabını içte ve dışta kimse vermeyecek ve veremeyecek.

Bu emperyalist planı saldırılara karşı, hangi politik fikirde olursak olalım, kurtuluşumuz Atatürk ilke ve fikirlerine sıkı sıkıya bağlı kalmaktır. Gerisi teferruattır.

Necmi ÖZNEY

Hiç yorum yok: