21 Haziran 2007 Perşembe

Anayasa Değişikliği Ve Anlamı

AKP’nin hazırladığı Anayasa değişiklik paketi, yapılan ikinci tur oylamalardan da tamamen geçti. Yapılan değişiklikler arasında cumhurbaşkanının halk tarafından 5+5 sistemiyle seçilmesi de bulunuyor. Fakat.

Tüm bu olup bitenler hayli demokratikmiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Sanki öyle gibide görünüyor. Halka, cumhurbaşkanını kendi seçme imkânı tanınırken, TBMM ise Anayasa tarafından kendisine yüklenen bu görevden politik olarak sıyrılmış oluyor. Anayasal kuruluşların ve sivil toplum kuruluşlarının bundan sonra cumhurbaşkanlığı seçim sürecine karışmalarının ve fikir beyan etmesinin de önü kapanmak isteniyor.

75 milyonluk bir ülke de, 84 yıllık cumhuriyet gelenekleri değiştirilerek, parlamenter sistemin taşlarını yerlerinden oynatarak cumhurbaşkanı seçilecekse, Anayasal düzenlemeyi yapma işi kesinlikle on hafta sonra yenilenecek olan meclisin işi olması gerekmektedir. Yapılan bu değişiklik herhangi bir yarışmada, yarışmanın sonuna doğru, yarışmanın bütün kurallarını değiştirerek istedikleri takımın kazanmasını isteyen jüri üyelerinin taraf tutmaları gibi bir çağrışım uyandırıyor.

Bu durum iktidarın, cumhuriyetin temel kurumları ile giriştiği inat ve güç savaşında Türkiye Büyük Millet meclisini bir araç olarak kullanması demektir. Halkın demokratik talepleri hiçe sayılıyor. Demokrasi ile idare edildiği iddia edilen bir ülkede, beş yıl önceki seçimde yüzde 10 barajından yararlanarak, seçmenlerin üçte birinden aldığı oyla, 550 milletvekilliğinin yaklaşık üçte ikisini kazanmanın sonucu rejim değişikliğine varacak bu denli keskin kararlar almak etik olarak ne denli doğru olur, vicdanen düşünmek gerek. Madem böylesine önemli ve köklü değişimleri yapmak gerekiyordu, o zaman neden 4,5 yıl beklendiği yönündeki sorulacak sorulara gereken ilgiyi göstermek ve halka açık açık izah etmek, laf oyunları yapmamak lazım. Bu yapılırsa halkın politikacılara olan güveninin artacağı kesindir. Ve halk artık seçtiği politikacılara güvenmek istiyor.

Ben bir vatandaş olarak sistemin nasıl işleyeceğini çok merak ediyorum. Bu değişikliği yapmak için, devletin çarklarının aksamadan dönmesini sağlayacak, denetim ve yönetim işleyişini de, uzun ve zorlu geçecek mutabakat toplantılarının ardından çıkarılacak kanunlarla pekiştirmek gerekiyor. Güç ve yetki sınırlamaları, tam bir yargı denetimiyle dengelenip güvenli bir hukuk sistemine oturtulmalıdır. Bunlar yapılmazsa Türkiye’yi yeni kaoslar ve devlet yönetiminde iki başlılıklar, büyük kavgalar tehlikesi beklemektedir.

Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlığı ve meşruiyeti konusundaki tüm şüpheleri ortadan kaldırmak için Anayasa’da yapılacak bu denli geniş çaplı ve rejimi de etkileyecek değişiklikler için uzun ve kapsamlı bir hazırlık sürecine ihtiyaç vardır. Tüm bu kaygıları bir yana iterek ülke çıkarlarından ziyade siyasi rakipler arasında geçen sürtüşmelere anayasayı alet etmek ne denli gerçekçiliktir. Nasıl bir vatanseverliktir. Anlamaya imkân yok. Bana kalırsa Türkiye ve Türk halkı büyük bir kargaşaya sürüklenmek isteniyor. ABD, AB ve bazı politikacılar ile aynı tarafta, birlikte bunun senaryosu yazılıyor. Senaryonun sonunda da pek mutluluk göremiyorum.

Necmi ÖZNEY

Hiç yorum yok: