Amerikan işgalinden bu yana geçen bunca zamandan sonra Bağdat'ta yaşananlar artık gemi azıya almış durumda açıkça. Iraklılar artık bir hedef gözetmeden korkunç saldırılar düzenliyor. Bu saldırılarda ise her geçen gün daha fazla insan ölüyor. En baştan beri nefret edilen Amerikan işgal güçlerine düzenlenen saldırılar, silah ve güç üstünlüğü yüzünden vur kaça dönüşmüş ve hedef tahtasına siviller oturmuş durumda. Amerika tarafından yaratılan kargaşa ortamında çarşıda, pazarda alış veriş yapan ya da ailelerini geçindirmek için işyerinde olan masum sivil halk bu saldırılara hedef oluyor.
Amerika güdümünde yapılan bu saldırılar, artık işgalcilere karşı bir direniş olarak gösterilmiyor. Hiçbir şekilde güven duyulmayan hükümete karşı bir isyan olarak da halka algılatılmamaya çalışılıyor. Bu, tam anlamıyla, Irak'ta kargaşayı daha da yerleştirmeye yönelik bir terör kültürü çalışması.
Vahşi Amerikan emperyalizminin organize ettiği bu saldırılar, Şiiler, Sünniler, Araplar ve diğer etnik gurupların devamlı çatışmasını hedefliyor. Her yeni saldırıyla birlikte eski hesaplar, yeniden açılıyor. Buna bir de dışardan gelen ve Amerikan güdümlü teröristler eklenince akan kanlar nehir oluyor. Irak'a yaşatılan şiddet olaylarının amacı ise Irak hükümetini saf dışı bırakmak veya iktidarı ele geçirmek değil. Amaç kavgayı canlı tutmak ve ülkeyi soymak, zayıflatmak için yeni stratejiler üretecek zamanı kazanmak.
Patlayan bombaların ya da yaratılan bu şiddetin ardındaki insanların hepsi zaten çeşitli sorumlu yerlerde oturuyorlar. Onlar, liderlerin değil, sadece kurbanların olduğu bir senaryoda, kahramanlık rolü üstlenmeyi tercih ediyorlar. Senaryonun yazarı yine aynı. Amerikan'ın, demokrasiyi ve barışı çok seven emperyalist yöneticileri.
Washington, Irak macerasını bir an evvel bitirmek istiyor. Bush ve avanesi Irak'ta yapmak istediğini çoktan yaptı, Irak petrolünün yüzde yetmiş beşine el koydu bile. Artık çekilmesi gerek. BOP denilen planın bir kısmı halledildi. Fakat Amerika ve yerel işbirlikçileri tarafından, direnişçi veya asi olarak adlandırılan vatanını seven Irak halkının baskısıyla çekilmiş görünmek istemiyor. Zira Irak'ın ABD için ikinci bir Vietnam vakası olmaması gerekiyor. Ve bu düşünceyi, ABD'de Bush yönetimine karşı olan ama ayni kafa yapısına sahip muhalefeti de aynen onaylıyor.
İşgalci Amerika ve kukla Irak hükümeti, bu olaylara bir çözüm bulamayacak. Amerika her zaman yaptığı gibi işbirlikçi yandaşlarını eninde sonunda yüzüstü bırakıp gidecek. ABD'nin planı ise bölgeyi terk etmeden, İran, Suriye ve Türkiye'yi de kaos içine çekmek. Ama havasını alacak gibime geliyor.
İstiklal savaşımızda Türk halkının topyekûn emperyalizme karşı duruşunda, Bizim için Fransız da bir Türk de bir diyenler ve arkadan hançerleyenler ( Harp Dairesi arşivlerine bakınız. ) şu anda horoz olmuş Irak'ı gagalamakla meşguller. Yani Düşmanın safında yer almış, vatan hainliği yapıyorlar. Yedi yüz bin can telef olmuş. Aileler dağılmış, yerlerinden yurtlarından olmuş. Elbet bunların hesabı gün gelecek görülecek.
Acaba bir gün, bir savaş suçları mahkemesi de Irak için kurulacak mı? Bush ve yandaşları hesap verecekler mi? Kendilerini medeniyetin beşiği gören devletlerin bu insanlık ayıbından ve eğer vicdanları varsa azaptan kurtulmaları için tek yolları, bu mahkemeleri hemen kurmak olacaktır. Hemen çünkü, geç kalmış adalet, adalet değildir.
Sayın vatandaşlar 28.Nisan.2007 tarihinde, Ankara da Tandoğan meydanında saat 13.00 da Kerkük mitingi yapılacak. Bilgilerinize sunarım. Lütfen katılın.
Necmi ÖZNEY
21 Haziran 2007 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder