21 Aralık 2008 Pazar

KRİZ İÇİNDE KRİZ, İŞSİZLİK

Türkiye’de ki krizin teğet değil, aslında kiriş geçiş olduğunu apaçık bir şekilde görmeye başladık. Artık bize bir şey olmaz zihniyetini bir kenara bırakmalıyız, çünkü bize de bir şeyler olur. Görünen o ki, bu kriz hafif geçmeyecek. Piyasalar 2009’un ilk yarısında daha da daralacak ve buna bağlı olarak ekonomi küçülecek.

Uygun tedbirler zamanında alınmadığı için bütçe açığı artacaktır. Türkiye’nin borcu büyüyecektir. Bu durumda döviz kuru daha da hızlı artar ve dolayısıyla enflasyon yükselir. Oy kaygısına düşüp bazı tedbirler (yeni bir ekonomik deyimle) teğet geçilirse ekonomideki kriz daha da derinleşecektir.

Geçmiş hükümetleri bir kenara bırakırsak, Türkiye’nin ekonomisini son altı yıldır zaten IMF idare ediyor. Türkiye ekonomisinin 2009 yılı içinde, acil olarak 60 milyar dolara ihtiyacı var, bunun yüzde kırkı IMF’den bekleniyor. Kalan yüzde almışlık kısmının ise diğer ülkelerden temini düşünülüyor ama IMF’nin kucağına oturmadan da bu parayı kimseden sağlamak mümkün değil.

Kendi iç krizinin, Türkiye’yi ağır etkileyeceği 2005 yılından beri, önceden belliydi. Türkiye ekonomisi, zaten düşük büyüme sürecine girmiş, işsizlik artmaya başlamıştı. Türkiye’nin içine girdiği bu krizde suçlayacak kimseyi aramayın, bütün kabahat küresel krizde. Türkiye’de trafik kazaları bile trafik canavarı tarafından yapılır bu ülkede, bu da onun gibi bir şeydir, küresel kriz canavarıdır krizin sebebi.

Küresel krizi iç siyaset yüzünden hafife almakla büyük hata edildi. Önlemler almakta çok gecikildi. Bu yüzden, 2009 da ekonomi daha da daralacaktır. Bu da, Türkiye ekonomisinin durgunluğa girmesi demektir.

ABD ve AB’de enflasyon tehdidi yok, durgunluk tehlikesi var. Türkiye’de ise enflasyonun daha da artma tehlikesi var. ABD ve AB yüksek bütçe açıklarına karşı koyabilirler ama enflasyon oranı şimdiden yüzde 11 olan Türkiye bütçe açıklarına karşı koyamaz. İlk önce enflasyon tehlikesinin bertaraf edilmesi lazım, edilemezse Türkiye 20–25 sene evveline geri dönebilir.

Kriz dönemlerinde işsizlik sorunu çözülemez. İşsizlik daha da artar ve artmaya devam eder. Önlem alınamazsa Türkiye’nin işsizlik sorunu 2009 yılında patlar.

Türkiye’de tarım dışında ki işgücü her yıl 500 binin üzerinde artıyor. Bunları istihdam edebilmek için Türkiye’nin her yıl yüzde 6 büyümesi lazım. 2009’un yüzde 1 – 2 civarında pozitif bir büyüme olsa dahi, işsizlik yine artacaktır. Eğer hata yapılırsa ekonomi eksi iki küçülür ve işsiz sayısına bir milyon kişi daha eklenir.

Zaman Türkiye’nin aleyhine işliyor. Çünkü bu kafayla Türkiye büyüyemeyecek. Birkaç yıl sürecek olan istikrarsızlık ve çalkantıdan sonra, Türkiye bir yol ayırımına sürüklenmek istenecektir.

Dünya ekonomilerine bir ABD tuzağı olan bu küresel kriz yüzünden, Batı ekonomilerinde de kolay kolay düzelme olamayacaktır. Yüksek büyüme oranları, AB ülkeleri içinde artık çok zor.

Necmi ÖZNEY

15 Aralık 2008 Pazartesi

AMERİKA’NIN ŞÜKRAN GÜNÜ VE AMERİKAN GENİ

Amerika’da kasım ayı içinde, şükran günü adı altında çeşitli kutlamalar yapılır. Şükran günü, 1621 yılında Amerika’nın asıl sahipleri olan Kızılderililerin, İngiliz göçmenleri, içine düştükleri açlık, kıtlık ve sefaletten kurtarmalarına dayanır. Fakat ne yazık ki kurtarılan bu İngilizler ve onların torunları kendilerini kurtaran Kızılderilileri öldürerek tarihin en büyük katliamını gerçekleştirirler. İşte bu Amerikalının barışçı genlerinden gelen bir davranış biçimidir.

Yukarıdaki bilgileri bir kenarda tutarak, Amerikan açgözlülüğünü de göz önüne alırsak ABD’de küçük çaplı bir kıtlığın varlığından bile söz edebiliriz.

Obama, böyle bir Amerikan geni olduğunun farkındadır ve haliyle zenginlerin vergi oranını arttırma programını erteleyecektir. Maazallah ekonomi biraz düzelmeye kalksa, zenginlerin akıbeti hakkında iç açıcı şeyler düşünemiyorum.

Obama iki yıldır, bütçe dengelenmesi, hükümet giderlerinin kısılması ve zenginlerden alınan vergi oranının arttırılmasından söz ederek buralara kadar geldi.

Obama'nın ekonomiyi canlandırmak için verdiği sözlerin gerçekleşmesi için çok büyük bir paraya ihtiyacı var. Bu para da ancak vergiler veya hükümetin iç ve dış borçlanması ile karşılanabilir. Ama bu davranış, ekonomik değişimleri gerçekleştirmek isteyen Obama ve hükümetini kısıtlar. Bu durum ise Amerikan halkı arasında hoşnutsuzluk ve huzursuzluğun artmasına sebep olacaktır.

Amerikan ticaret bakanlığı, Kasım ayında enflasyonu negatif olarak açıkladı. Kısaca söylemek gerekirse, Amerika tehlikeli bir ekonomik durum olan, negatif enflasyon ile karşı karşıya bulunmaktadır.

Üretim ve hizmet sektöründe fiyatlar düşerken, birçok şirket iflas edecek. Bir taraftan şirketlerin geliri düşerken, diğer taraftan halk işsiz kalacak ve bu yüzden refah yok olacaktır.

Sermaye sahipleri, yatırım yapmak yerine birikimlerini korumaya çalışacaklardır, bu da Amerika’da üretimin uzun süre duracağını gösterir. İşçilerin topluca işten çıkartılması ve işsizlik oranının artması, durağan ekonominin vereceği ilk kötü sonuç olacaktır. Amerika’daki negatif enflasyonun etkileri, Diğer ülkelerden kat ve kat daha korkunç bir yıkım doğuracaktır.

Amerika’daki mali krizin sadece konut piyasası ve mortgage konusunda faaliyet gösteren mali kuruluşlar ve bankalarla sınırlı olduğu söyleniyordu. Fakat Washington'un dünyanın en büyük bankasına yardım ettiği haberinin yayılması, ülkedeki mali krizin korkunç boyutları ve bankaların kötü durumunu gözler önüne seriverdi.

Gates'in savunma bakanı olarak görevine devam etmesini isteniyor. Bunu isteyenlere göre, savaş döneminde ordu genel komutanının değişmemesi gerektiğini düşünmeleridir. Amerika ordusunun en üst düzey sivil yetkilisinin aynı göreve devam ettirilmek istenmesi ABD’nin huyunun değişmediğini gösteriyor.

Irak savaşı Gates gibilerin onayı ile başladı ve hala devam ediyor. Bu durum, Amerikan halkı içindeki savaş karşıtı ve liberal kişilerin kızgınlığına neden olacaktır.

Amerika’nın 16 güvenlik ve istihbarat kurumundan oluşan istihbarat birliği tarafından yayınlanan bir rapor çok önemli.

Rapor, Amerika'da devletçikler fikrinin oluşmak üzere olduğunu bildiriyor. Bu da Obama'nın çok zor bir yolun başında olduğu anlamına geliyor. Rapora göre Amerika 2025 yılı civarında gücünü kaybedecektir. Çin, Rusya, Brezilya ve Hindistan gibi yeni güçlerin hızla oluşması, Amerika'nın uluslararası konumunun iyice zayıflayacağının somut bir göstergesidir.

2025 yılı civarı, uluslararası ticarette temel para birimi olan doların yok olacağı hakikati ortadadır. Zaten Amero planı da doları yok etme planı değil mi?

Dünya çapındaki gelişmeler açısından da enerji ve su konusundaki bölgesel ve uluslararası savaşların şiddetleneceğini, terörizmin daha da tırmanacağını söylemek falcılık sayılmaz. Zaten Amero planı da doları yok etme planı değil mi?

Bundan sonraki 10–15 yıl süresince dünya çapında yaşanacak olan anarşi ve savaşların temeli, Amerikan hükümetinin kötü politikalarında ve hatalarında aranmalıdır.

Türkçeye adapte edersek, Hüseyin Burak Obama Amerika’nın Gorbaçov’u olacaktır. Kahvemi keyifle yudumlarken ona başarılar diliyorum.

Necmi ÖZNEY

3 Aralık 2008 Çarşamba

KÜRESELLEŞELİM KRİZE GİRELİM GÜZELLEŞELİM ABİ

Dünya ekonomisinin içine girmiş olduğu küresel krizin, 2005 yılı başlarından beri davul çala çala gelişini anlayamayan ve ülkesel çapta tedbir almayan yöneticiler, kendi ülkelerindeki krizin vereceği zararlardan doğrudan sorumludurlar.

Küreselleşme adı altında yaratılan yeni sömürü düzeninin ABD tarafından ne şekilde kullanıldığının adam gibi bir analizi yapılabilseydi gerekli tedbirlerinde zamanında alınabilmesi mümkündü. Türkiye ve diğer ülkelerin piyasalarını etkileyen Amerikan yatırım fonlarının yakın takibe alınması bile doğru tedbirlerin alınması için yeterliydi.

Petrolün varili 150 dolara dayandığı zaman, ABD devşirmesi bir grup medya ve zevatın, ortamı sömürüye hazırlamak için, petrolün varilinin 200 dolara çıkacağını söylemesinin ve bir süre sonra petrolün varil fiyatının yarıya inmesinin sebeplerini araştırınız bakın altından hangi amcalar çıkacak.

Büyük dış borcu olan ve aslında milliliği bile şüpheli olan sermaye sahiplerimiz, küresel kriz tetikçiliği yapmaktayken, tren raydan çıkıp vagonlar yan yatmca, yol göstermeye soyundular.

Bir kısım sözüm ona bu işleri bilenler, doların düşük tutulmasını büyük başarı gibi göstermeye çalışırlarken, aslında yerli üretimin mahvolmasına, ithalatın daha da artmasına yol açacağının fakında değiller miydi? Bunları şu an takip ederseniz, tek çabalarının, ihanetlerini örtmeye çalışmak olduğunu görürsünüz.

Küresel kriz adı altında, ABD çıkarlarına kullanılacak, çok üçkâğıtlar dönecek bir senaryo ile karşı karşıyayız. Bu oyundan işinizi muhafaza ederek, birikimlerinizi koruyarak çıkabilmek yalnızca kendi şahsi başarınız sayılacaktır. Çünkü kimsenin ekonomiyi kurtarma gibi bir derdi yok.

Küresel emperyalizmin büyük kitleleri yönetme isteği ve açgözlülüğü, ekonomiyi bu girdaba sürüklemiştir. Bu ekonomik ve finansal girdabın oluşması için havuzun tapası, Batı ve bilhassa ABD tarafından çekilmiştir.

19. Asrın başlarından beri dünyayı sömüren ABD ve İngiltere’nin (Haklarını yememek lazım), dünyayı kendi emperyalist istekleri doğrultusunda döndürmeleri, ekonomik ve psikolojik savaş konusunda ustalıklarını ortaya çıkarmıştır.

Bu savaşa karşı milli bir duruşla karşı koymak gerekirken tam tersi yapılmakta ve hayali pembe tablolar çizilmektedir.

Ülkemizde, kültürlü, tarih bilgisi sağlam, ekonomiden anlayan, kötü gidişatı gören, çizilen pembe tablolara inanmayan ve yurdunu seven insanlar vardır. Bu kişilerin kamuoyunu aydınlatması, söylenen yalanları ortaya çıkartması ve halkı uyandırması lazımdır.

Krizin merkez çıkış noktası; ABD’nin, Euro’nun güçlenmesi karşısında düştüğü panik sonucu, dünya ekonomisini değil, kendi dolarını kurtarmaya çalışmasıdır. Bu da başka ülkeleri ütmeden mümkün değildir. Önümüz kurban bayramı. Kurban keseceğiz derken kurban biz olmayalım da. Zaten ölmüşüz ölebileceğimiz kadar.

Necmi ÖZNEY