21 Haziran 2007 Perşembe

Ulus bilincine ve dinine sahip çıkmak

Bugün televizyonda Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı zamanında yaptığı bir konuşmayı dinledim. Şaşırdım kaldım : " Bakın batı ne diyor, Allah'ın hakkını Allah'a, Sezar'ın hakkını Sezar'a verin " .Bu söz batıya ait değil ki, nereden çıktı şimdi bu? Bu söz İsa'ya aittir. Ta o zamanlardan beri gelen Yahudi üçkâğıtçılarının İsa'ya kurduğu bir tuzak sonucu söylenmiştir. Ben bir Müslüman olarak Yüce Allah'ın ismini kullanarak böyle bir misal verilmesini Allah'a ortak koşma sayarım. Yüce Allah'ı akla gelen hiçbir şeyle kıyaslamam. Çünkü yüce Allah Kuran'ında dini ve imanı aklımızın denetimine vermiştir. Yani onu anlamak için şeyhe veya bir din tüccarına ihtiyacımız yoktur.

Sevr'i canlandırmak isteyen batı emperyalizminin önündeki iki engelden birisi büyük Atatürk ve fikirleri, diğeri ise Türkiye'de yaşanan samimi İslam'dır. Kurtuluş Savaşı yıllarındaki emperyalist amacın yanında yer alan din simsarlarının hareketlerini inceleyin, o zaman Atatürk'ü daha iyi anlayacaksınız. Vatanlarını, dinlerini ve namuslarını korumak için cepheye koşan halis Türk evlatlarının idamı vaciptir fetvaları veren şerefsizleri hatırlayın ve unutmayın. O zaman yapılan işbirlikçilik bugünde aynen devam ettirilmeye çalışılıyor.

Vatan satılıyor edebiyatı yapmayacağım. Sormak istiyorum. Siz hiç şimdiye kadar Türkiye de bu kadar çok Hıristiyan misyoner gördünüz mü? Peki, bunlara bu kadar cesareti kim veriyor? Emperyalizmin diğer bir kolu olan misyonerlik faaliyetleri tüm hızıyla devam ederken ılımlı İslam safsatalarını halkın kafasına kim sokmaya çalışıyor?
Bütün bu soruların tek cevabı var. Halkı Allah ve İslam'ı kullanarak kandırıp oyunu alan siyasiler. Bunlar tarafından yapılan etnik ayrımcılığı ise şimdi hiç yazmayayım.

Misyonerlikten bahsedince aklıma Haçlı Seferleri geldi. Tarih kitaplarına bakacak olursanız MS.1095–1270 tarihleri arası gibi bir zaman dilimi gösterilir. Bu büyük bir yalandır. Peki, o zaman Çanakkale Savaşı neyin savaşıdır? Afganistan, Irak ve benzerleri ne savaşıdır? Bunun cevabını Bush verdi zaten. Hem de daha dün verdi. Pek eski değil.

Şimdi bu din simsarlarına ve din istismarcılarına bilerek veya bilmeyerek omuz vermeye çalışanların vicdanlarına sesleniyorum. Bazılarınızı işsizleştirerek, sizin haklarınızı özelleştirme adı altında batı ve yandaşlarına peşkeş çekerek sizleri bir kilo pirinç, bir kilo çaya muhtaç edip sonrada bunları yardım adı altında size veren bu Cumhuriyet, laiklik ve Atatürk düşmanı adamlara nasıl güveniyorsunuz? Nasıl güvendiniz?

Haçlı seferlerine karşı göğüslerini siper etmiş Müslüman komutanları seviyorsunuz. Ben de çok seviyor hayırla yâd ediyorum. Bu komutanların en büyükleri ve en kahramanları Türk asıllıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu komutanların sonuncusu ve en büyüklerindendir. Yüce Allah doğruyu bulmanıza yardımcı ola.

ABD topraklarından yayılan Ilımlı İslam, dinler arası diyalog safsatalarına ise sakın kanmayın. Maksatları ise, Allah'ın birliğinde mutabıkız fakat Hz. Muhammed'in peygamberliğini bir tarafa bırakın fikrini yaymaktır. Dininize ve ulusunuza sahip çıkın.

Necmi ÖZNEY

Hiç yorum yok: