13 Haziran 2007 Çarşamba

Olmert'in acil Türkiye ziyareti

Olmert Türkiye'yi ziyaret etti. Peki, bu ziyaret hangi nedenlere dayanıyor zannediyorsunuz. En birinci sebep olarak İran'ın nükleer çabalarına son verme yönündeki uluslararası çalışmalara ek olarak yardımı istediği malum. İran'ın yarattığı sözde nükleer tehdidin görüşmenin başlıca gündem maddesi olacağı kesin. İsrail, Türkiye'nin İran üzerinde nüfuzunu kullanabileceğini umut ediyor, ama Türkiye'nin doğalgazda bağımlı olduğu İran'a karşı çıkmasının da pek muhtemel olmadığının farkında. Farkında olmadığı başka olguda İran'ın bağımsız bir ülke olduğu ve komşu olarak bölgedeki bu belirsizlik içinde Türkiye'nin İran ile dostluğunu koruması gerektiği.

Türkiye, İsrail ile Suriye arasında barış görüşmelerinin geliştirilmesini isterken, İsrail, Şam'ın İsrail karşıtı militan grupları desteklediğinden söz ederek Suriye'nin barış yaklaşımlarını reddediyor. Türk hükümeti hem Suriye, hem Hamas, hem de İran ile iyi ilişkilere sahip. İsrail, terörist örgüt olarak kabul ettiği Hamas ile şiddetten vazgeçeceği, İsrail'in mevcudiyet hakkını tanıyacağı ve bunlarla birlikte diğer tüm ön koşulları kabul edeceği güne kadar doğrudan temas kurmaktan kaçınıyor. Hamas'ın geçen günlerde Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas liderliğinde ve daha ılımlı El Fetih ile ulusal birlik hükümeti kurmak üzere anlaşmasının ardından, Türkiye'nin İsrail'e yeni hükümetle uyum içinde çalışması ve iyi ilişkiler kurması çağrısı yapması bölge barışı için daha güzel bir hareket olurdu. Fakat İsrail'den benim gördüğüm davranış bu fikrin tam tersi, Türk hükümetinin Hamas ile bağlarının çok sıkı olmasına ilişkin endişeleri nedeniyle, İsrail'in, Türk Hükümetine, İsrail-Filistin çatışmasına çok da fazla karışma arkadaş diyebileceğini düşünüyorum.

Mekke'de geçenlerde yapılan görüşmelerde, üzerinde anlaşma sağlanan Birlik hükümeti, Hamas önderliğindeki bir önceki hükümetten daha ılımlı. Ancak bu hükümet Batılıların taleplerini karşılayacak gibi görünmüyor. Coğrafya malum batılıların her an ve herkesten bir talepleri var. Batılılar ve ABD burada da işin içinde olmak istiyor. Olmert, yeni hükümetle anlaşıp anlaşamayacağına karar vermeden önce hükümetin iş başına geçmesini bekleyecek. İşine gelmeyen bir durum olduğunda da tekrar savaşa devam edecek. Bombalar tekrar patlayacak, Filistin taciz edilecek. İsrail bunu hep yapıyor.

Olmert'in ziyareti ikili ticaretin geliştirilmesi, Erez projesinin hızlandırılması ve savunma sanayisinde daha fazla işbirliği yapılması için bir fırsat olabilir. İsrail, Filistinlilerle olan anlaşmazlığa çözüm arayışında ve aşırılık yanlısı bir Müslüman ülke olan İran'a karşı bir kuvvet olarak Türkiye'nin rolünün artmasını da isteyecektir. Tabii olarak ne kadar dost gibi görünse de okyanus ötesi ağabeyi Türkiye'yi nasıl görüyorsa o da öyle görmek istiyor. Bu arada Kuzey Irak' ta, PKK kaçkınlarının peşmerge ordusuna subay olarak alınmasına ve onların eğitilmesine de baya bir katkıda bulunuyor. Onlar bunu yapa dursunlar bizden de fiyakalı bir sağ topuk, "aynen İran'a savaş açalım. Emriniz olur. Hayırlı olsun" Dememizi bekliyorlar herhalde.

Türkiye bu ziyarette kararlı bir tutum sergilediği zaman, İsrail'de Kudüs'te tartışmalı kutsal bölgedeki inşaatı durdurmak zorunda kalabilir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bugün İsrail'i Kudüs'teki inşaat çalışması nedeniyle eleştirdi ve Olmert ile görüşmesinde konuyu gündeme getireceğini söyledi. Geçen hafta İsrail tarafından Kudüs'teki Mescidi Aksa'da başlatılan ihtilaflı çalışmalar görüşmelere gölge düşürme riski taşıyor. Erdoğan, bu çalışmaları eleştirerek, İsrail Hükümetinden, Kudüs'teki kutsal yerleri içeren tüm girişimlerinde bir uzlaşma aranmasını istedi ve bu konuyu Olmert ile görüşeceğini vurguladı. İsrail'den cevap gecikmedi "Biz Türk muhataplarımıza, bu çalışmaların Mescidi Aksa dışında yapıldığını ve Müslümanların kutsal yerlerini tehlikeye atmak gibi bir niyetimiz olmadığını açıklayacağız" . "Bölgedeki ılımlı Müslüman güçleri kuvvetlendirebilecek herhangi bir Türk girişimini de destekleriz. Ancak hâlihazırdaki Suriye hükümetinin barışla ilgilenmediğini düşünüyoruz. Ilımlı, Sünni Müslüman bir ülke olarak Türkiye'nin Orta Doğu'da çok önemli bir rolü vardır" dendi. Acaba niçin ılımlı Katolik, ılımlı Ortodoks veya ılımlı Hıristiyan bir ülke yokta, ılımlı Sünni veya ılımlı Şii devletler var. Öğrenmiş olduk sağ olsunlar.

Bölgede daha ciddi bir nüfuz arayışında olan Türkiye, genellikle İsrail ile Arap dünyasındaki İsrail düşmanları arasında arabuluculuğa da soyunuyor ara sıra ne hikmetse. Bu görüşmelerde ele alınması muhtemel diğer konular arasında petrol ve doğalgaz boru hattı anlaşmaları ve Türkiye'nin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Erez endüstri bölgesi inşaat çalışmalarına dâhil olması da bulunuyor. İsrail, tüm seviyelerde önemli stratejik ilişkileri bulunan Türkiye'nin, Müslüman bir devlet olarak bölgesel düzeyde oldukça olumlu, İsrail yanlısı bir rol oynamasını bekliyor. Filistin yönetimiyle mükemmel ilişkileri bulunan Türkiye, geçmişte, İsrail-Filistin barış görüşmeleri ve İsrail-Suriye arasında siyasi diyalogun yeniden başlaması olasılığı için arabuluculuk önermişti. Türkiye aynı zamanda Gazze Şeridi'nin girişinde bulunan Erez sanayi bölgesinin yeniden açılmasını öngören bu projeye de omuz verecek. Bu projenin Filistinliler için en az 10 bin kişilik bir istihdam sağlayacağı düşünülüyor. Herhalde iki ülke arasındaki bağların güçlendirilmesi de görüşmelerde ele alınacak. Bunlar arasında ticaret hacmi, turizm ve Türkiye'nin İsrail'e enerji sağlamadaki stratejik konumu da görüşülecek.

Necmi Özney

01.03.2007 Memleket Haber

Hiç yorum yok: