21 Haziran 2007 Perşembe

ABD, İsrail, Orta Doğu ve gizemli yakın tarih

ABD Dünya’nın politik düzenini nasıl yönlendirdiği ve nasıl yönlendirebileceği hakkında bir fikir sahibi olabilmek için kısa bir yakın tarih incelemesi yapalım. Amerika Dünya’nın herhangi bir ülkesinde bir siyasi karışıklık üretmek için, bazı durumlarda 100 yıl, 50 yıl ve 25 yıl öncesine dayanan çalışmalar yapar. Bu gün düşmanlık içinde olan İran, İsrail ve ABD ilişkileri şah zamanı gayet iyiydi ve büyük bir siyasi işbirliği vardı. İran, bölgedeki devletler içinde ABD’nin en güvenli müttefiki idi. Hatta İran 1948'de yeni kurulan İsrail'i ilk tanıyan ülkelerden biri oldu. 1958'de de bu dostluk o kadar ileri gitti ki İran İsrail ile ortak savunma ve genel istihbarat konularında işbirliği anlaşması imzaladılar.

Yine 1958’de, Şah'ın desteği ile İsrail ajanları, İran'daki üsleri kullanarak Kuzey Irak'taki Kürtleri silahlandırmaya ve eğitmeye başladı. Amaç, İki ülkenin de ortak düşmanı olan Irak'ta istikrarı bozmaktı. Daha eski tarihlere gidilir ama yazıyı fazla uzatmamak için 1958 yılını temel alalım. ABD ve İsrail’in, Orta Doğu’da tek devlet gibi hareket ettiği açıkça meydanda. Yedi yıl kadar süren İran Irak savaşını da görmezden gelelim. Amerikan Irak savaşı planlaması en az elli yıl evvel yapılmış. ABD’de kim veya hangi parti iktidara gelirse gelsin, gelişmesi gereken Dünya barışı göz ardı edilmiş ve pis planları daha da gelişerek yeni kuşağa iletilmiş. İşte Amerikan vahşeti bu. Zaten şimdiye kadar insanlık için iyi bir planları olmadı ama hain planlarının kırmızıçizgileri gelişerek daha da kalınlaştırılmış, eksikleri giderilmiş.

Yapılan bu plan çerçevesinde İsrail-Kürt işbirliği o kadar iyi uygulandı ki, İsrail 1967'de Mısır, Ürdün ve Suriye'ye saldırdığında peşmergeler de Irak ordusunu meşgul etmek için bölgelerindeki Irak askerlerine saldırdılar. PKK’nın da planlanması ve kuruluş çalışmalarının bu yıllarda yapıldığı biraz derin ve objektif yakın tarih incelemesi yaparsanız görürsünüz.
Kürt lider Molla Mustafa Barzani 1967 ve 1973'te İsrail'i ziyaret edip Kürt-İsrail dostluğunu daha da pekiştirdi. Bu tarihlere kadar ismi pek ortalarda görünmeyen ABD, İsrail ve Irak Kürtleri ile 1973'te Amerikan Merkezi Haber Alma Örgütü CIA ile bu işbirliğine katıldı. CIA ajanları, Kuzey Irak'ta, İran üzerinden Irak Kürtlerine gelen askeri malzemenin akışını koordine etmeye başladılar. Bu malzemelerin mühim bir miktarının da PKK’nın kullanımına aktarıldığını bilmeyen yok.İran, 1975'te Irak ile barış anlaşması imzalayınca, tabii sonuç olarak Kürtlere yardımı kesti, bu da Irak'taki Kürt ayaklanmasının sonunu getirdi.

İsrail ise Kürtlerle yakın ilişkisini kesintisiz ve hızlandırarak sürdürdü. 1991 Birinci Körfez Savaşı'nın ardından Kuzey Irak'ta varlığını pekiştirdi ve CIA’nin yardımı ile iyice bölgeye yerleşti. İran ve Irak'taki Kürtleri ve Türkiye’de ise PKK’yı kullanarak her üç ülkede de istihbarat toplamaya ve kargaşa yaratmaya başladı.

Şu anda İsrail'de yaşayan 50.000 civarında Irak doğumlu Kürt yaşıyor. İsrail bunlar arasından seçtiği ajanlar aracılığıyla her iki ülkede, özellikle kitle imha silahları araştırması maskesi altında askeri istihbarat toplamaya başladı. Bu arada Türkiye'de olanca hızıyla devam ettirilen PKK terörü, İsrail için Türkiye’de işleri karıştırıcı bir katalizör oldu. Öcalan, İsrail'in hediyesi değil mi? İsrail'in Türkiye ile de 1958'de imzalanan işbirliği anlaşmasına kadar geri giden yakın ilişkileri var. İstihbarat paylaşımı da bu anlaşmanın önemli parçalarından biri. Örneğin İsrail, Rusya ve Azerbaycan istihbarat ağını Türkiye'nin yardımıyla kurdu.

İsrail’in, Kürtlerle ilişkileri fazla meydana çıkmasın ve bu yüzden Türkiye ile yaptığı işbirliği bozulmasın diye, Ankara ile göstermelik bir uzlaşmaya varıldı. Yapılan uzlaşmada Türkiye, İsrail'in Kuzey Irak ve İran'da Kürtlere dayalı istihbarat faaliyetlerini görmezden gelecek, İsrail de Türkiye'ye PKK ile ilgili istihbarat verecekti. Abdullah Öcalan Şubat 1999'da güya İsrail istihbaratının yardımıyla yakalandı. Zaten İsrail ve ABD’nin hesaplarına göre Öcalan’ın o an ki işlevi bitmişti. Yeni bir ek planla Türkiye’nin eline teslim edildi ama tekrar kullanılmak üzere. Farkındaysanız plan böyle kurulmuş. ABD ve İsrail artık Öcalan ile ilgilenmiyor gibi görünüyor ama bu işlevi şimdi AB yürütüyor. İki gün önce Merkel Apo’nun sağlığı hakkında bilgi istedi. yani yeni bir kullanım için rafta bekletiliyor.

İsrail'in İran'la ilişkileri mollaların iktidara gelmesiyle bozuldu. Ama İsrail ve ABD’nin hem Irak hem de İran Kürtleriyle ilişkisi eski sıcaklığında devam ediyor.Çok uzak ve zor bir ihtimal ama Kürtler Kuzey Irak'ta bağımsızlık ilan etmeye kalkıştıklarında, bize stratejik ortak diye yutturulan ABD ve İsrail Türkiye'nin mi yoksa Kürtlerin yanında mı olacak?
Peki, acaba şu anda kimin yanındalar ve yerli işbirlikçileri kimler?

Necmi ÖZNEY

Hiç yorum yok: