13 Haziran 2007 Çarşamba

İklim değişiklikleri ve silahlanma

Küresel iklim değişikliğinin Dünyaya yapacağı etkileri inceleyen bilim adamlarını en çok endişelendiren konulardan birisi, artan sıcaklık değerlerinin insanlar üzerinde yaratacağı maddi ve manevi etkiler. Küresel ısınma nedeniyle bazı bölgelerde yaşam şartlarının çok zorlaşacağı ve çok sayıda kişinin yaşadıkları bölgeleri terk etmek zorunda kalabilecekleri, toplu göçlerin olacağı ve bu yüzden savaşların çıkacağı ihtimal dâhilinde. Ve bu senaryo batı tarafından yazılıyor
İklim değişikliklerinden etkilenecek bölgelerde yaşayan halkların bu sorunla nasıl başa çıkabilecekleri konusuna hükümetler ve yerel idareler somut bir şeyler yapacaklarına laf üretiyor ve işin ciddiyetini hala kavrayamamış görünüyorlar. Hâlbuki küresel ısınmanın yaratacağı sonuçlar çok açık bir şekilde alarm veriyor.

Çöllerin kapladığı alanlar genişleyecek, hâlihazırda olan su kaynakları azalacak, atmosferde beklenmedik olaylar ve anormal şekilde sel basmalarında artış görülecek. İncelemelere göre bu değişimlerin tüm Dünya genelinde etkili olması bekleniyor.

Küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenecek olan 3. Dünya ülkelerinde yaşayan insanların durumuna gereken önem verilmiyor. Gelişmiş ülkelerin iklim değişikliği ile mücadele için gereken tedbirleri alma gücü olduğunu, ancak fakir ülkelerin gözden çıkarıldığı hissi bende hep ön plana çıkıyor.

Avrupa ülkeleri gibi gelişmiş varlıklı ülkeler, sıcaklık dalgasına karşı hazırlık içindeler. Bu çok masraflı bir çözüm olur, ancak yapılması mümkün gibi. Ama fakir ülkelerde bu durumun çok daha zor olacağı, küresel ısınmadan da en çok yoksul kesimlerin etkileneceğini açıkça ortada.
Sıcaklık değerlerinin yükselmesinin önemli etkilerinden birisi de pek çok ülkede tarım ürünlerini yetiştirmenin çok zorlaşacağı, hatta imkânsızlaşacağı ve bir açlık tehdidinin Dünya barışını olumsuz yönde etkileyeceğini şimdiden tahmin etmek hiçte zor değil.

Gıda azlığı sıkıntısı nedeniyle milyonlarca kişinin yaşadıkları yerlerden göç edeceklerini ve bu göçü yaşarken de kargaşa yaratılacağını görmek ve böyle bir olasılığa karşı insani, ama İNSANİ tedbirleri şimdiden düşünmek ve bunları da tüm insanlığa anlatmak gerekiyor.

Önümüzdeki 20 veya 50 yıl içinde su sıkıntısının baş göstereceği kesin. İklim değişiminin bir diğer sonucu olarak ortaya çıkacak seller ise her yıl on milyonlarca kişinin daha düzgün ülkelere göç etmesini tetikleyecek. Bu Dünya da yaşayan insanlar oldukları için, bunun da en tabii hakları olduklarını teslim etmek gerek diye düşünüyorum.

İklim felaketini derin yaralar almadan atlatmak mümkün. Üstelik zengin ülkelerin bunu kendi ulusal ekonomilerini fazla etkilemeden yapması da mümkün. Dünya çapında gayrı safi milli hâsılanın en fazla yüzde birini harcayarak, tehlikeli iklim değişiminin zararlarını azaltabilirler. Tek yapacakları şey insani değerleri öne çıkarmaları ve zengin ülkeler hükümetlerin bu konudaki gereken politik kararlılığı göstermeleridir.

İnsan egoizmini aklıma getirdiğim zaman, Dünyada yaşayan diğer canlıları düşünmeden edemiyorum. Öncelikle kendilerini Dünyanın sahibi gören ve bütün Dünya nimetlerinin kendilerine verildiğini zanneden insanlara seslenmek istiyorum. Dünyada yaşayan canlıların tümünü hesaba katmanın tam zamanı işte şimdi geldi. İnsanların yerkürede azınlık olduklarının bilincine varmalarının da zamanı geldi de geçiyor bile. Çünkü eko sistemde bütün canlılar birbirlerini tamamlıyor. Onları korumadan insanı korumanın hem imkânı, hem anlamı yok.
Ama bütün bunları, aşırı ve tehlikeli bir şekilde silahlanan, kendilerinden başkalarına hayat hakkı tanımak istemeyen emperyalist insansılara nasıl anlatacağız.

Necmi ÖZNEY

08.04.2007 Memleket Haber

Hiç yorum yok: