DTP ve PKK’da bir şeyler oluyor ama sonuç tahminine başladığımız zaman anlıyoruz ki ikisi de eş zamanlı ve beraber olarak bir yol ayırımı tercihi yapmak üzereler. PKK’yı biraz kurcalayacak olsanız altından ABD ve AB çıkıyor. Barzani, Talabani deseniz keza aynı etki burada da görülüyor. Bu günlerde yaşanan süreçte anlatılan komik masallar serisi benim çok ilgimi çekiyor ve epeyce olayı çözebiliyorum. Neymiş efendim sahip oldukları halk tabanını koruyabilmek için, ellerinden geleni yapacaklarmış. Özgürlük ortamı PKK’yı bitirirmiş. Dağdakilere siyaset imkânı verilmeliymiş. Geçin efendim bu masalları, artık masal dinlemekten, dinlerken de uyutulmaktan bıktık.
Asıl gaye, Amerikan emperyalizminin Irak’taki işgali sürerken, onun bölgedeki varlığından istifade ederek her ne şekilde olursa olsun kendileri için bazı kazançlar elde edebilmeyi umuyorlar. Talabani, Barzani, PKK ve kendilerini PKK’nın kardeşi sayan kediden bozma aslanların son günlerdeki söylem ve eylemlerini, Türk halkının sabrını taşırma senaryosu üzerine kurduklarını fark ediyoruz. Diyarbakır’da yapılan mitingin amacı, güvenlik güçlerinin halkın üzerine sert tedbirlerle gitmesini sağlayacak bir şekilde daha çok tahrik edici olaylar meydana getirmektir. Güneydoğu’da çeşitli şehirlerde, şu son günlerde, halkı meydanlara toplayıp Öcalan posterleriyle ve yaşasın PKK, kahrolsun TSK, barışsa barış savaşsa savaş, gibi sloganlarla gösteri yaptırmaları, orduyu ve hatta halkı kendi üzerlerine saldırtmayı amaçlayan tahriklerdir.
Türk halkı ile asırlardır kardeşçe yaşamış bir halkı koyun güder gibi gütmenin her zaman mümkün olamayacağı’nın bizzat Kürt vatandaşlarımız tarafından ayrılıkçı ve işbirlikçilere anlatılması gerekir. Feodal yapı içinde dahi olsa bizzat Kürt vatandaşlarımız tarafından yapılacak bir yeter artık tepkisi kesinlikle hayal değildir.
DTP, yaklaşık iki milyon oy almış bir parti ve bu durumunun kendisine uluslararası arenada bir avantaj sağlayacağını düşünüyor. Kaybedecek bir şeyi yok. Türkiye’yi karıştırmak isteyen emperyalistlerin teşviki ile kazanacak birçok şeyler olduğunu da zannediyor. Bu planın ana hedefinde Türk ve Kürt halkı arasına nifak sokup iki halkı kapıştırıp sonunda bölgeye uluslar arası barış gücü adı altında silahlı kuvvet çağrılması yatmaktadır. DTP’nin Diyarbakır’da ki en son mitingi ise bütün köprüleri atma hazırlığı ve girişimidir. DTP Sadece bir siyasî parti değildir, Kendilerinin de açıkça ifade ettiği gibi PKK’nın yandaşıdır. ABD ve AB planlanan bu duruma müdahil olmak için salyalarını akıtarak beklemektedir.
Avrupa’da yaşayan PKK’lılar, geçtiğimiz günlerde, Papa’ya bir mektup göndererek bu planı el altından uygulamaya koymaya çalışmışlardır. O Papa’ki, İslam’a karşı takındığı düşmanca tavır ortadadır. Papa’nın bariz Türk ve İslam düşmanlığı göz önüne alındığında, en ufak bir şeytani iması bile Türkiye’de çıkacak bir kargaşaya elini bulaştırmak isteyen güçler için, bulunmaz fırsat sayılır.
Müslüman Kürt halkının nasıl bir oyuna getirilmeye çalışıldığını anlayabiliyoruz ama Avrupa’daki bu Kürtçü kuruluşların, Papa’ya Müslüman Kürt halkı adına müracaatları Türk vatandaşı Kürt halkına hakaret anlamına geldiğini acaba Kürt vatandaşlarımız anlayacaklar mıdır?
Sonuç olarak, ABD ve AB’nin Türkiye’de Atatürk sevgisine niçin karşı olduklarını, emperyalistlerin ve yerli işbirlikçilerin Ata’nın Ordusuna karşı niçin cephe aldıklarını acaba biz anlayabiliyor muyuz?
Necmi ÖZNEY
Asıl gaye, Amerikan emperyalizminin Irak’taki işgali sürerken, onun bölgedeki varlığından istifade ederek her ne şekilde olursa olsun kendileri için bazı kazançlar elde edebilmeyi umuyorlar. Talabani, Barzani, PKK ve kendilerini PKK’nın kardeşi sayan kediden bozma aslanların son günlerdeki söylem ve eylemlerini, Türk halkının sabrını taşırma senaryosu üzerine kurduklarını fark ediyoruz. Diyarbakır’da yapılan mitingin amacı, güvenlik güçlerinin halkın üzerine sert tedbirlerle gitmesini sağlayacak bir şekilde daha çok tahrik edici olaylar meydana getirmektir. Güneydoğu’da çeşitli şehirlerde, şu son günlerde, halkı meydanlara toplayıp Öcalan posterleriyle ve yaşasın PKK, kahrolsun TSK, barışsa barış savaşsa savaş, gibi sloganlarla gösteri yaptırmaları, orduyu ve hatta halkı kendi üzerlerine saldırtmayı amaçlayan tahriklerdir.
Türk halkı ile asırlardır kardeşçe yaşamış bir halkı koyun güder gibi gütmenin her zaman mümkün olamayacağı’nın bizzat Kürt vatandaşlarımız tarafından ayrılıkçı ve işbirlikçilere anlatılması gerekir. Feodal yapı içinde dahi olsa bizzat Kürt vatandaşlarımız tarafından yapılacak bir yeter artık tepkisi kesinlikle hayal değildir.
DTP, yaklaşık iki milyon oy almış bir parti ve bu durumunun kendisine uluslararası arenada bir avantaj sağlayacağını düşünüyor. Kaybedecek bir şeyi yok. Türkiye’yi karıştırmak isteyen emperyalistlerin teşviki ile kazanacak birçok şeyler olduğunu da zannediyor. Bu planın ana hedefinde Türk ve Kürt halkı arasına nifak sokup iki halkı kapıştırıp sonunda bölgeye uluslar arası barış gücü adı altında silahlı kuvvet çağrılması yatmaktadır. DTP’nin Diyarbakır’da ki en son mitingi ise bütün köprüleri atma hazırlığı ve girişimidir. DTP Sadece bir siyasî parti değildir, Kendilerinin de açıkça ifade ettiği gibi PKK’nın yandaşıdır. ABD ve AB planlanan bu duruma müdahil olmak için salyalarını akıtarak beklemektedir.
Avrupa’da yaşayan PKK’lılar, geçtiğimiz günlerde, Papa’ya bir mektup göndererek bu planı el altından uygulamaya koymaya çalışmışlardır. O Papa’ki, İslam’a karşı takındığı düşmanca tavır ortadadır. Papa’nın bariz Türk ve İslam düşmanlığı göz önüne alındığında, en ufak bir şeytani iması bile Türkiye’de çıkacak bir kargaşaya elini bulaştırmak isteyen güçler için, bulunmaz fırsat sayılır.
Müslüman Kürt halkının nasıl bir oyuna getirilmeye çalışıldığını anlayabiliyoruz ama Avrupa’daki bu Kürtçü kuruluşların, Papa’ya Müslüman Kürt halkı adına müracaatları Türk vatandaşı Kürt halkına hakaret anlamına geldiğini acaba Kürt vatandaşlarımız anlayacaklar mıdır?
Sonuç olarak, ABD ve AB’nin Türkiye’de Atatürk sevgisine niçin karşı olduklarını, emperyalistlerin ve yerli işbirlikçilerin Ata’nın Ordusuna karşı niçin cephe aldıklarını acaba biz anlayabiliyor muyuz?
Necmi ÖZNEY