28 Nisan 2007 Cumartesi

RUSYANIN ORTA DOĞU POLİTİKASININ ŞİFRELERİ

Suriye Devlet başkanı Beşar Esat, Ortadoğu’nun gergin dönemlerini yaşadığı ve bölge için en kritik dönemlerde, bir süre önce Moskova'ya gitti. Ziyareti yorumlamaya kalktığınız zaman ilk akla gelen, acaba Rusya Ortadoğu’da yeniden etkili olabilmek için kolları mı sıvamaya başladı? Sorusu geliyor. Bir yerlerde bir karışıklıklar, kaos ve iktidar boşlukları yaşanması halinde, buralarda durumu değiştirecek bir etkinin ve ilginin yaşanması doğal ve tetikte bekleyen güçlerin harekete geçmeye başlamaları her an beklenir. Bu da gayet normaldir.

ABD'nin Irak'a savaş açmasından bu yana,Irak' komşu ülkeler ve orta doğuda' ki bazı bölgelerde ABD karşıtlığının arttığı ve etkisinin azaldığı bölgelerde genişledi..Rusya ise bu durumu eskiden etkili olduğu ve zamanla kaybettiği gücü yeniden kazanmak için bir fırsat olarak algıladı.Şimdi açılan bu boşluğa diplomatik ataklarla girmeye çalışıyor.
Suriye devlet başkanı Beşar Esat’ın Rusya'ya yaptığı ziyaret, bu durumun altını belirgin bir şekilde çiziyor. Amerika, Suriye yönetimi ile yapıcı bir işbirliği içine girmeyeli çok uzun bir süre oldu. İran ile ise en az 20 yıldır diplomatik ilişki kurmamış, hatta köprüleri atma durumuna gelmiş. İran ve Suriye, Lübnan’ın kendi kaderini tayin etmesi, Filistin’de devam eden ve bitecek gibi görünmeyen sorunlar ile Rusya'nın Ortadoğu politikası için ideal bir köprü ayağı olabilir. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana Rusya bölgede varlığını göstermeyi çok istediği halde başaramadı. Ama genelde Suriye ve İran devletleri,Rus yönetimince destekleniyor.Modern silahlar,özellikle füze savunma sistemleri,bölgede dengelerin Suriye ve İran lehine değişmesine büyük katkı sağladı.Örnek olarak İsrail'in,Irandaki nükleer tesislere saldırması olanağını çok istediği halde yok etti.Bilindiği gibi bu tesisler,Rusya'nın yardımıyla inşa edilmişlerdi.
Rusya'dan savaş uçakları, denizaltılar ve modern silahlar almak isteyen Suriye, İsrail’i korkutuyor ve bu yöndeki korkuları da bilinçli olarak körüklüyor. Hizbullah’a açık açık destek vermesi ve silah temin etmesi söylentilerini de bir kenara bırakmamak gerekiyor. İsrail son savaşta Hizbullah'ı yok etmeyi başaramadığı gibi daha da güçlenmesini ve prestij sağlamasının bile önünü açtı. Hizbullah şimdi batıya yakınlığı ile tanınan Sinyora hükümetini devirmeye çalışıyor.

Lübnan'daki çatışmaların sona ermesini isteyen Putin, aslında gelişmeleri sakin sakin izliyor. Bölgede ABD etkileri sallanıyor ve puan kaybederken, Rusya’nın bölgedeki etkisi tavan yapmak üzere ve Moskova bölgeye kendi kurallarını koymaya çalışıyor. Ruslar sıcak deniz ve Akdeniz'e olan aşklarını hatırlamaya başlıyorlar.
Rusların, Tahran’a yaptırımları reddetmesi, Lübnan’da hariri suikastının incelenmesi için uluslar arası bir mahkemenin kurulmasına karşı çıkması, Hamas yetkililerini bir yıl önce Moskova'ya davet etmesi ve Moskova'da Ortadoğu konferansı yapılması teklifi, Kremlin’in taktiğine çok güzel oturuyor. Rusya bu teklifiyle, resmi olarak açıklamadığı Ortadoğu konferansına, Suriye,İran,Filistin ve İsrail temsilcilerinin katılmasını planlıyor.Bu planda her hangi bir Avrupa devleti,ABD ve Türkiye yok.Avrupa ve ABD beni hiç ilgilendirmiyor. Fakat Türkiye'nin adının dahi geçmemesi bölgede oynaması gereken rolü ve gelişmeler karşısındaki elini zayıflatıyor. Hele Amerika için böyle bir konferansa davet edilmemek zor bir durum. Amerika bunu yüzüne atılmış bir tokat olarak değerlendirmeli.
Bu gelişmeler Rusya'nın güvenliğini arttıracak ve küresel sorunlarda daha çok söz sahibi olmasını sağlayacak bir durum yaratacak. Putin’in bu diplomasisi, Rusya’nın enerji zengini bir ülke olmasının yanı sıra,silah satıcısı bir ülke olmasını ve bu piyasada öneminin artmasını da sağlayacak.Doğrusu Putin iyi diplomat.Amerika'nın bu bölgede yaptığı hataları ve bıraktığı boşluğu gayet iyi kullanıyor ve doldurmaya çalışıyor.

Necmi Özney 25.12.2006 Memleket haber

Hiç yorum yok: