27 Nisan 2007 Cuma

GLOBALLEŞEN DÜNYA VE MERKEZ BANKALARI

Avrupa Merkez Bankası finans piyasalarına haftalar önce "faizlerin yükseleceği" sinyalini verdi çaktırmadan. Şimdi Amerikan Merkez Bankası'nın ne yapacağı merakla bekleniyor.

Avrupa Merkez Bankası'nın Kasım ayında çıkan aylık raporunda, enflasyon beklentisi nedeniyle 2006 ve 2007 yıllarında son derece ihtiyatlı olmak gerektiği belirtiliyordu. Bu ifade, ana faiz oranının artacağı anlamına geliyor. 2005'in Aralık ayından bu yana yapılan dört faiz arttırımı öncesinde de aynı uyarı yapılmıştı. Amerikan Merkez Bankası ise reeskont haddindeki uzun tırmanışa son verdi ve yakın gelecekte de faiz ayarıyla oynamayı düşünmüyor gibi.
Peki, merkez bankaları birbirini nasıl etkiliyor? Avrupa Merkez Bankası faizlere el sürmemeye karar verseydi, Amerikan Merkez Bankası'nın faiz politikası bundan etkilenir miydi? Bankaların Piyasa Analiz Bölümü sorumluları ikiye ayrılmış durumda. Kimi böyle bir ihtimal var derken kimide yok demeyi tercih ediyor.

Prensipte merkez bankaları birbirinden bağımsız hareket eder. Ancak Amerikan Merkez Bankası'nın faiz kararları Euro-dolar kurunu etkilediği için Avrupa Merkez Bankası döviz kurunda ani dalgalanma olup olmadığına bakar. Çünkü dolar kuru, Euro bölgesinin ekonomik gelişmesini doğrudan etkiler.

ABD, 300 milyonluk nüfusu ile DIŞ TİCARETİN HAYATİ OLMADIĞI dev bir iktisadi bölge. Euro bölgesinin ekonomik selameti ise ihracattaki başarısına bağlı. Bu bakımdan Avrupalıların, Amerikan faiz politikasını yakından izlemeleri lazım. Amerikan para politikasına Avrupa'nın refleks göstermesi hayati önemli ve gayet normal.

Avrupa Merkez Bankası Başkanı, geçenlerde Amerikan ekonomisinin durgunluğa sürüklenmesinden endişeli olduğunu söylemişti. İhracata bağımlı olan Euro bölgesi de bundan etkilenirse Avrupa Merkez Bankası ihtiyatlı bekleyiş pozisyonuna geçer. Amerikan Merkez Bankası'nın ana faiz oranını düşürmesi, Euro'nun değer kazanması anlamına geleceğinden, bu durumda Avrupa Merkez Bankası daha da tedbirli ve daha da uyanık kalacaktır.
Her iki merkez bankasının faiz kararları arasında dolaylı bağlantı vardır ve Dünyanın en büyük ekonomik bölgesi olan ABD'de durumun iyi ya da kötü olması Euro bölgesine doğrudan tesir eder ve enflasyonun yükselmesini direkt olarak etkiler.

Ben burada globalleşmeye işaret ediyor ve para politikalarının bundan 10–20 sene öncesinden çok farklı faktörlere bağımlı olduğunu hatırlatıyorum ve Globalleşmenin dev adımlarla ilerlediğini ve hiçbir para bölgesinin enflasyon bakımından kendini dünyadan tecrit edemeyeceğini söylemek istiyorum.

Globalleşmenin enflasyondaki payı yaklaşık %70 civarındadır. Bu da merkez bankalarının, milli enflasyonun sadece %30'u üzerinde etkili olabilecekler demektir. Bu bakımdan globalleşen dünyamızda, merkez bankalarının öncelikle ticari ilişkilerin, milli ekonomileri üzerindeki etkilerine dikkat etmeleri önem arz etmektedir.

Necmi Özney 11.12.2006 Memleket haber

Hiç yorum yok: