ABD, Şeytan'ın imparatorluğu. Evet, Dünya üzerindeki Şeytan imparatorluğu, kendi besleyip büyüttüğü terörü, daha sonra düşman'ı rolüne sokarak başlattığı insanlık dışı savaşlara kılıf yapan şeytanların ülkesi.
ABD küresel terörle savaşı bahane ederek hem Dünya denetimini hem de kaosu ufak, ufak Rusya sınırlarına doğru yaymaya başladı. İlk önce kurmakta olduğu füze kalkanı sisteminin İran ve Kuzey Kore'ye yönelik olduğunu açıklayan ABD'nin, geçen ay Çek Cumhuriyeti ve Polonya'da radar üssü kuracağını açıklaması ve dün de yüzer radar ünitesini Rusya'nın uzak doğusu Kamçatka Yarımadası yakınlarına taşımasından Moskova çok tedirgin olmuş görünüyor.
Öte yandan ABD yeni Savunma Bakanı Robert Gates, askeri bütçe tanıtım raporunda, ABD savaş dışında küresel terörle mücadelede Rusya ve Çin gibi ülkelerden kaynaklanan tehlikeler ve terör ile karşı karşıya gelebilir iddiasında. Gates, Rusya ve Çin'in hızla silahlandığını, ancak küresel teröre karşı tutumlarının ne olacağının ABD tarafından bilinmediği savında. Rusya ve Çin devlet olmuşlar ama Dünya tarlasında attıkları adımın hesabını, Dünya jandarmasına vermek zorunda oldukları ve bu Dünya'nın yalnızca ABD ve AB'ye ait olduğunu bilmeleri gerekiyor. Bilmemeleri büyük suç.
Savunma Bakanı Gates'in rahatsızlığı, ABD senatosu karşısında yaptığı konuşmada meydana çıktı, Putin'in Moskova'yı eski görkemli günlerine kavuşturma hayali içinde olduğunu ve Rusya'da Putin'in çok destek gördüğünü, çok sevildiğini söyledi. Rusya'nın eski Sovyet cumhuriyetleri üzerindeki stratejik kaynak ve işletmelerdeki kontrolü geri almak niyetinde olduğunu ifade etti.
Rusya'nın dış istihbarattan sorumlu yöneticileri ise, bu açıklamaların ABD ve AB'nin Moskova ve Pekin'e karşı genel bir tutumu olduğunu söyledi. ABD şu sıralar tüm dünya ülkelerinden daha fazla oranda silahlanma kapasitesini arttırıyor ve bütçesinden silahlanma yarışı için yarım trilyon dolar ayırıyor. Bu ölçüde bir silahlanmanın dünya barışı ve devletler arasındaki ilişkiler için nasıl bir sonuç vereceğini tahmin etmek için müneccim suyu içmeye gerek yok. Bu koşullar ve hazırlıklar ABD'nin büyük bir savaşa hazırlandığının açık bir şekilde işareti değil mi?
ABD Rusya sınırları çevresinde füze savunma sistemleri ve radarlar kurarak dünyadaki silahlanma yarışını hızlandırıyor. 1972'de imzalanan, ülkelerin stratejik silah geliştirmesini yasaklayan anlaşmayı 2002 yılında tanımadığını açıklaması da bu işin tuzu, biberi oluyor. ABD'nin Çek Cumhuriyeti ve Polonya'dan sonra, bu yıl sonuna kadar Macaristan ve Slovenya'ya da radar üssü yerleştirmeyi planlamasından sonra Rusya da, ABD'nin küresel bir savaş için hazırlıklar yaptığı ve hedeflerden birisinin de kendisinin olduğunu anlamakta gecikmedi.
2001 den itibaren Dünyadaki askeri ve stratejik konularda yapılan analizler sonucu, Rusya'nın askeri ve memleket genelinde güvenliği ciddi tehdit altında. ABD Dünya çapındaki etki alanı coğrafyasını oluşturma çabalarını sürdürüyor. Eski SSCB'nin sınırları içinde yer alan ve yaklaşık 15 senedir egemenliklerine kavuşmuş bulunan devletler içinde ekonomik, siyasi ve askeri etkilerini güçlendiriyor. Bu durum haliyle Rusları tedirgin ediyor. Rus yöneticiler ise askeri güçlerini geliştirip arttırarak, mevcut ve potansiyel tehdidin önüne geçmeye çalışıyorlar.
Bildiğiniz gibi Moldova'da bir miktar Romen azınlık vardır. AB oluşturulan bir plan içinde bu azınlığa çengel atmış durumda. AB'nin doğuya, daha doğuya gibi bir davranışı var gibime geliyor. Romanya'nın AB ye katılımıyla, AB bu coğrafyada söz hakkı sahibi imiş gibi davranmaya başladı. Bu durumu göz önüne alarak Kıbrıs'ın pozisyonunun ne duruma getirilmeye çalışıldığını artık anlayabilirsiniz sanırım. AB yöneticileri şu sıralar bu bölgelerde bazı sorunlar olduğunu söylemekte ve ilave olarak sözlerine, bu sorunları Rusya ile beraber çözmenin daha doğru olduğunu ilave etmekte iseler de, pratikte bu sorunları Rusya içlerine kadar kaos yayma çalışması yapıyoruz anlamı bariz olarak görülmektedir.
Yapılan toplantılarda kâğıt üzerinde Rusya ve AB ayni fikirleri paylaşıyor gibi görünseler de, AB'nin ikiyüzlü davranışları Rusları huylandırıyor. Gördüğünüz gibi AB'nin kanında ve geninde ki zibidi zincir bağı hızla üremeyi sürdürüyor.
AB bir yandan ABD bir yandan Rusya'yı tedirgin etmeye devam ediyorlar. AB den bir yönetici geçenlerde bakın Rusya'yı hedef alarak neler söyledi. " Romanya'nın AB'ye katılımı ile AB tartışmalı bölge ile komşu haline geldi. Genişlemenin devam etmesi ile bu komşuluk ilişkisi giderek artacak. Rusya bu bölgede sorumluluğunu bilen bir aktör gibi davranması ve bölgesel bütünleşmeye saygı göstermesi gerekir. " Ne kadar enteresan değil mi?
Şimdiye kadar penguen yumurtası yediniz mi bilmiyorum ama eğer penguen yumurtası ile omlet yemeği düşünüyorsanız, bir an evvel yumurtaları temin edin ve tadına bakın. Sonra çok geç kalmış olursunuz. Çünkü ABD ve AB yakın bir zamanda Güney Kutbundaki penguenlere yumurtaları için savaş açabilir. Benden söylemesi
Necmi ÖZNEY
15.02.2007 Memleket haber
27 Mayıs 2007 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder