10 Ocak 2008 Perşembe

BUSH, BARIŞ VE ORTADOĞU AYNI CÜMLEDE OLABİLİRMİ?

Artık Ortadoğu’da uzun bir süre huzur ve barış sağlamak o kadar kolay olmayacak. Bölgede insanların hayatının normal bir şekle dönmesi ve barışın sağlanması için, çorbaya dönmüş ve en yüz yıllık bir yakın tarihte, Batı tarafından ekilen kötülük tohumlarından gelişen sorulara kesin, net ve barışçı çareler bulmak gerekiyor. Şahsen ben, Ortadoğu barışı konusunda çok kötümserim. Bölge halkına ve komşularına dost ve barışçı olmayan bir şekilde yaklaşan İsrail ve devamlı ezilen Filistin devletinin barış içinde ve yan yana yaşaması, oluşmuş kan davası yüzünden çok zor.

Başkan Bush, Amerika’nın Dünya’daki saygınlığını bitirdi. Olmayan vicdanını Amerikan halkı önünde temize çıkarma çalışmaları içine girdi. İktidardan ayrılmasına az kaldığı halde, sahte bir barış şapkası giyerek Ortadoğu barışı için geziye çıkıyor. Hâlbuki altı, yedi sene evvel yaptığı konuşmalarda, İsrail ve Filistin sorunu ile hiçbir şekilde ilgilenmeyeceğini söylemiş ve İsrail’in her yaptığını destekler pozisyonuna girmişti.

Yani Amerikan Başkanı, artık sona dayanmış iktidarından arta kalan günlerini Ortadoğu’da barış istermiş hikâyesini kurgulamaya yatıyorsa bunda bir iş var demektir. Zaten Bush'un bu seyahate çıkmasının bölgeye bir barış getireceğine Dünya’da pek inananda yok. Bush giderayak sadece kendi bozulan imajını düzeltmek için barış dansları yapmaya çalışıyor.

Sudan bir sebeple çıkardığı Irak savaşına monte ettiği uluslararası terörle mücadele hikâyesini öne çıkarıp, bölgeye demokrasi getireceğini söyleyen Bush'un bölgede yaptıkları malum. Bush, Irak'ta yarattığı kargaşa devam ederken bile, İran ve Suriye hatta Türkiye’de dahi karışıklık çıkarmayı ihmal etmediği malum. İşte barışsever görünümü altında Ortadoğu’ya gelecek Bush’un verdiği fotoğraf.

Bu arada İsrail ve Filistin sorunu da çözüme biraz daha yaklaşmak bir kenara, daha da kötü bir hal aldı. Filistin halkı iki yıldır birbirleriyle çatışmaya başladı. Hamas ile El Fetih arasındaki anlaşmazlıklar neredeyse bir iç savaşa dönüştü. ABD’nin desteklediği El Fetih lideri Abbas, Hamas’a sırtını döndü, ortak hükümeti bile feshetti. Bush ise Hamas’ı düşman olarak gördü ve dışladı.

Washington teslim olmuş Filistin’li bir barış istiyor ve bunun için çalışıyor. 2007 de Annapolis konferansı düzenleyen ABD, Abbas ve diğer Arap liderlerle sözde barış müzakeresi yürütüyor. Ama İsrail’e verdiği destekte gün ve gün artıyor. Bush, bu sözde barış sürecinde kantarın topuzunu daima İsrail tarafına kaydırıyor.

İsrail’de, ABD’den gelen bu destek karşılığında, Irak, İran, Suriye gibi ülkelerle sorunlar çıkartıp Amerika’ya, yaptığı savaşta katliam fırsatları yaratıyor. Eski İsrail başbakanı Şaron, iki yıldır komada, adam can veremiyor. Günahsız, canını, ailesini, yurdunu kaybetmiş yüz binlerce insanın vebali onun boynunda. İsrail vatandaşlarının çoğu tarafından bile bazen tasvip edilmeyen kanlı katliamlar, Bush tarafından teşvik edildi ve sesi hiçbir şekilde çıkmadı.

İsrail’in Batı Şeria’ya yeni Yahudi yerleşim yerleri kurmaya çalışırken Bush'un bölgeye nasıl bir barış getireceğini merak ediyorum doğrusu. Bana kalırsa, elinde bir kadeh viski tarumar edilmiş, bombalanmış toprakları, katlettiği insanlardan geriye kalanları seyrederek gönül eğlendirecek.

Necmi ÖZNEY

Hiç yorum yok: