Aydın olmak hiç kolay değil. Aydın olmanın onurunu taşımak çok zor. Göğüs kafesinin içinde et parçası değil yürek taşımak gerekiyor. En büyük yüreklilik ise savunduğun değerler uğruna her şeyi göze alabilmektir.
Aydın olmak, kendisi olan kişi, gerçekten özgür olan kişi demektir. Dış özgürlük hiçbir şey demektir. İç özgürlük, beyin ve ruh özgürlüğü, bütün özgürlüklerin temelidir ve asıl özgürlükte budur. Aydın, yaşadığı toplumu ve hatta insanlığı ışığa kavuşturan. Bunu yaparken de, kendisini, kendi içinde, sadece ve yalnız kendi aklına, kendi vicdanına karşı sorumlu tutan, yalnız bu ikisine karşı hesap veren kişidir.
Aydın kişinin tek ölçeği akıl, insan ve vatan sevgisidir. Bu ölçeği kullanarak önce kendi içini aydınlatmaya çalışmalıdır. Kendi akıl ve sevgi gücüyle yürüyebilen, bundan dolayı da kimseye minnet duymayan, minnet duymadığı için de kendisi olabilen kişidir.
Her şeyden en mühimi ise, bütün bunlara ilâveten, Aydın insanın onurlu bir duruşa sahip olan insan olması gerekir. Düşünce, ruh özgürlüğü, kendini ifade etme ve duruş! İşte aydın insan budur.
İnsanın kendi aklı ile düşünmesi, gerçek düşüncedir. Birinci, gerçek düşünce ve ikinci, sıradan düşünce arasında bir ayırım yapmak gerekir. Birincisi kimsenin borazanlığını yapmamak, akıl yoluyla doğruları bulup paylaşmak. İkincisi ise enformatik bilgileri, düşündüğünü zannederek akıl ve vicdan süzgecinden geçirmeden, bilerek veya bilmeyerek birilerine fayda sağlayacak şekilde yaymaktır. Bu enformasyonların bilgiye dönüştürülmesi ise vicdan, akıl ve insanlık ruhu ile olur. İnsanlık ruhu, yani insanoğlu'nun Tanrı karşısına çıkacak ve hesap verecek, Tanrı tarafından üflenmiş özü, Düşünce ve Ruh'un, insanı insan yapan asıl cevherin var oluş şeklidir. Ruh'un ve yüreğin yarattığı düşünce sonucu ise eseri meydana getirir.
Aydın insan ile bilim adamlığı at başı beraber gitmesi gerekir. Fakat maalesef her bilim adamı bir aydın değildir, olması da beklenmemelidir. Çünkü bilim adamlarının büyük bir kısmı teknisyendir, sıradandır ve asla aydın olamazlar. Ancak sıradan olmayan, yani insanlığa yeni bir şeyler katan bilim adamı aydın demektir.
Işığı bulmak, yakalamak ve sürekli ona sahip olmak zordur. Onun için sıradan insanlar kolay yaşamayı yani ışıksız yaşamayı tercih ederler. Başkalarının yakalamaya çalıştıkları ışık kırıntıları ile idare etmeye çalışırlar. Özgür olamadıkları içinde, yarı köle olarak ve yaşadıklarını zannederek ömürlerini tamamlarlar.
Büyük Atatürk’ün ülkemize ve milletine yaydığı ışığı görün. Gitgide daha da artarak yayılmakta ve sonsuza kadar yayılacağına da kesin gözüyle bakmalıyız. Şimdi yurdumuzu kaplayan kara bulutlara aldanmayın. Etrafı karartıyor gibi görünseler de, Ata’nın ışığını örtemezler. Aydın olan ve ışık saçan aydınlık Atatürk ruhuna inanın yeter.
Necmi ÖZNEY
necmiozney@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder