18 Mayıs 2008 Pazar

ETKİN BİR TOPLUM VE TEMİZ POLİTİKA

Her şeyi istikrar içinde ve tıkırında imiş gibi göstermeye çalışan politikacı yalanlarından ve gelecek günlerini belirleyememenin huzursuzluğu içinde kıvranan Türkiye'mizde, en fazla şikâyet edilen konuların başında, halkı uyutma ve günü geçiştirme maksadı ile söylenen politik ve ekonomik yalanlar gelmektedir. Buna, “Ne ararsan var doğru sözden gayri” anlamını da çıkarabileceğimiz, Türkiye’de derin bir politik bunalım var diyebiliriz.

Bunalım deyince yanlış anlamayın, tüm unsurların ortaklaşa beraber hissettiği bir bunalımdan bahsetmiyorum. Aynı tastan çorba içmedikleri için, halkın bunalımı başka, politikacıların bunalımı başka tellerden çalar.

Parti liderleri veya politikacılar arasındaki siyasi bunalım, oy kaygısı ve şahsi çıkarlar üzerine kuruludur. Aslında, politik çıkar kavgaları halkın gözü önünde yapılmasa aralarında bunalım filan çıkmaz. Milletin malı kardeşçe paylaşılır, kavgasız gürültüsüz yaşar giderler.

Politikanın iyi veya kötü, kirli veya temiz olmasını sadece politikacılara mal etmek, politika denen piyasanın nasıl çalışması gerektiğine halkın değil, ancak; asıl değil, aslen vekil olup ta kendisini toplumun kaymak tabakası zanneden küçük bir politikacı esnafı takımının karar vermesi gerektiğine inanmış ve hala kul kalabilmeyi başarmış olan halkın kolaycılığıdır.

Artık çağdışı olması ve bitmesi gereken bu geri düşünceye göre, politika, yönetenler ve yönetilenler olarak ayrışacak ve iyi yöneticiler seçebilirsek yönetim iyi ve temiz olacak, seçemezsek kötü ve kirli olacak. Elbette, temiz ve iyi bir politikanın ilk şartı, temiz ve iyi yöneticiler olmasıdır. Bu devirde ve bu ülkede kimleri nasıl seçtiğimizin şekli de bu bunalımın en mühim sebeplerinden biridir.

Politikacının sözlüğünde temiz ve iyi kavramı acaba ne anlama gelmektedir? Politikacıya göre ve halka göre bu sıfatların ölçüleri nelerdir ve buna bağlı olarak temiz ve iyi yönetici ne demektir? Politikacılar temiz ve iyi değiller veya olmamaya karar vermişler ise, halk buna karşı acil olarak nasıl tedbir alabilir?

Politikacıya göre, ideal temiz ve iyi adam yalnızca kendisidir. Temiz ve iyi kavramları ise her politikacının kendi inanç ve karakter ölçüleri içindedir. Politikanın edilgen nesnesi olarak kabul edilen halk, partizanca taraf tutturularak birbirlerine karşı bölündüklerinden, hiçbir tedbir alması mümkün değildir. Halk cılız dahi olsa, sesini çıkarmaya kalktığı anda ağzı hemen kapatılır, kafasına çuval geçiriliverir. Dahası halka eklembacaklı muamelesi yapılarak üzerine gaz bile sıkılır. Kısaca, politik bunalımın ve problemin çözümünü, yinede bunalıma sebep olan politikacılarda aramakta ısrar edildikçe, halk, politikacının her başarısızlığını ve millete her kaybettirdiğini hiçbir hesap soramadan ödemeye mahkûmdur.

Ne yazık ki ülkemizde hâlâ ve her şeye rağmen, kendisini politikanın pasif nesnesi olarak görmeye devam edenler, politikacıların kendi kendilerini ıslah etmelerini boşuna ümit etmeye devam ederek, vatandaş rolü yapıp bu senaryoda rol aldıklarını zannediyorlar. Böyle bir döngü içinde, Türkiye'de politikanın ıslah olma olasılığı da ortadan kalkar, politika ve politikacı yozlaşır ve bu böylece devam eder.

Artık yeter, çözümü kendimizde ve etrafımızda, yani toplumda aramalıyız. Politika denen oyunda yalnızca politikacının değil, toplumun bireylerinin de siyasi etkinlik içinde olması gerektiğini anlamalı ve kabul etmeliyiz.

Düşüncelerini Aziz Atatürk’ten alan, aydınlanmış, temiz, kültürlü, hür ve cesur gerçek vatandaşlardan oluşmuş olgun bir toplum meydana getiremediğimiz sürece ülkemizi karanlıktan kurtaramayız. Daima uyanık olmalıyız. O’nun izinden saptığımız takdirde, emperyalizm ve onun işbirlikçi uşakları, her şeyimize el atmak için bugünkü gibi her an hazır bekleyeceklerdir.

Necmi ÖZNEY

Hiç yorum yok: