24 Şubat 2008 Pazar

İŞSİZ, AŞSIZ VE BORÇLU YİĞİTLER

Türkiye’de finans kurumları, ekonomik enstrümanları etkin ve doğru bir şekilde üretim yapacak pozisyonlara yönlendirememektedir. Bu böyle olunca da yeni yatırımlar yapılmamakta dolayısı ile ekonomi gerilemekte ve işsizlik artmaktadır. Bu durumun baş sebebi ise ekonomi politikalarının doğru planlanıp yönlendirilememesi, sonuçta Türkiye’nin savunmasız bir şekilde, milletler arası vurguncuların kucağına teslim edilmesidir. İşte bozulmasından korkulan istikrar budur.

Ekonomimiz kısa vadeli sermaye girişlerine ihtiyaç duyan aşırı bağımlı bir yapıdadır. Alınan borçların yanlış alanlarda kullanılması ve uluslararası yatırımcıların yalnızca para üzerinden para kazanma istekleri ekonomiyi bir kıskaç içinde tutmaktadır.

IMF ve Dünya Bankasının yıllardan beri sürdürdükleri politikalar ülkemizde başarılı olamamıştır ve olamayacaktır. Taşıma su ile döndürülmeye çalışılan ekonomik politikaların sonucu ise, faizlerin yükselmesine ve iç ve dış borçların beklenmedik seviyelere yükselmesine neden olmuştur.

Kanunların yetersiz olması, yolsuzluk, bürokrasinin denetimde etkin olamaması, sınırlı şeffaflık, bütün bunların sonunda ise, ekonomimizde önemli bir faktör olan kapkaç sermaye hareketlerine karşı bir önlem düşünülmemiştir.

İktisadi kamu kurumlarımız özgür değildir. Bu yüzden, bu kurumlarımızın yönetim bağımlılığının yüksek olması, politik gücü elinde tutanları yönlendirememesine yol açmaktadır. Bunun içinde, ihalelerde devletten rant kazanmak için gizlenmiş kavgalar yapılmakta, bu kavgalar sonucunda ise kazançlar daha da artmaktadır. Bu da toplumda huzursuzluğa ve ekonomide istikrarsızlığa neden olmaktadır.

Bu durum demokrasinin kalitesi ile ilgilidir. Kalitesiz bir demokrasi ise politik kaliteyi düşürmektedir. Ekonomide şeffaflığın olmaması ve denetimin yetersiz olması ekonomik krizlere, büyümenin durmasına ve gelir dağılımının adaletsizliğine neden olmaktadır.

Demokrasinin kalitesi, siyasi ve ekonomik istikrarı, kurumların ve yönetimlerinin kalitesini doğrudan etkiler. Güçlü demokrasiler yeniliği ve girişimciliği hızlandırırlar. Bunun sonucunda ise, daha az yolsuzluk olur, daha güçlü yasal yapılar kurulur. Daha kaliteli ve dengeli dış ticaret yapılır, siyasi ve ekonomik istikrar işte böyle sağlanır.

Sonuç olarak yabancı sermayeden faydalanabilmek ve ekonomik gelişimi hızlandırmak için gelen yatırımların üretime aktarılması lazımdır. Açıkçası, devamlı borç kamçısı altında yaşayan yiğit değil, işi olan, aşı olan insanca yaşayan yiğitler olmalı çevremizde.

Necmi ÖZNEY

necmiozney@gmail.com

Hiç yorum yok: