17 Temmuz 2007 Salı

Emperyalist ticari zihniyet nereye kadar gider?

ABD ve AB devletlerinin genel ekonomileri ve dolayısıyla şirketlerin birbirleri ile olan ticari ilişkileri zorda ve ekonomik çöküşlerine neredeyse bir adım kaldı.

Karlarını daima en yüksek durumda tutma isteği ile kontrol edilemeyen cirolara varan şirketlerin kasaları da ağızlarına kadar nakit para ile dolu.

Batı dışındaki ülkelerin çok kar getiren ve hammadde üreten özel ve devlete ait varlıklarını satın alıyorlar. Amaçları kendi ülkelerinde kısır döngü haline gelmiş ticareti canlandırmak. Genelde bu satın almalar dolar üzerinden yapıldığı ve Amerikan dolarının da Dünya üzerinde çok dolaştığı için, ne derece sağlam olduğu düşüncesi ciddiyet kazanıyor. Doların güvenirliğinin sağlanması için basımının kontrol edilmesi gerekli. Bu da batı ülkeleri dışındaki devletlerin elinde olmadığından mümkün değil. Bas bas piyasaya sür. Yani dolar bir nevi bono görüntüsü veriyor. En azından ben böyle düşünüyorum. Bunun böyle olmadığı teorisi de düşüncemi değiştirmiyor. Ama batı dışı ülkelerden satın alınan şirketlerden gelen kar ise reel. Fakat bu karlarda batılı şirketleri ve ABD ekonomisi'ni kurtarmaya yetmeyecek gibi görünüyor. Bu şirketlerde büyük bir bağımlılık yaratmış olan nakit sermaye, yüksek kar, yüksek ciro, yüksek üretim ile birer sermaye devi haline gelen Batılı şirketler ve onların temsilcileri olan yerel şirketler için, olası bir batı ekonomik krizi, çok kötü bir hüsranla bitecek.

Eğer batılı devletlerin ekonomileri kısır döngü içinden çıkıp diğer ülkelerden sağladıkları karlar da ekonomiyi yoluna koyamaz ise en başta ABD, Japonya, İngiltere, Çin, Fransa, Hollanda ve Almanya'da birbirine bağlı ve tüm Dünya'yı etkileyecek iflaslar ve ekonomik kırılmalar yaşanacaktır. Büyük bir ihtimalle gelecek ilk beş yılda bunu görmeye hazır olalım. Dünya devi büyük şirketlerin büyük bir çabayla Çin, Hindistan, Türkiye ve gibi ülkelerin ekonomilerine el atmalarının en büyük sebebi ise kendi ticaret zincirlerinin kopmasını önlemek. Giderleri ve personeli azalmak, karları en yukarıya çekmek, yeni teknolojiler kullanmak, üretimi çok fazla yükselmiş olan ABD ve AB şirketlerini ayakta tutmaya yetmeyecek gibi görünüyor.

Türkiye, Rusya, Çin, Hindistan ve Dünya'nın diğer devletlerinin tüketim hacmi, Batılı şirketlerin acil kar ve kaynak ihtiyacını karşılayacak kadar büyük değil. Kaldı ki bu üretim ve ihracat histerisine dev nüfusu ile Çin tüm gücü ile katılmış durumda.

ABD ve AB de olduğu gibi devletlerin yönetimini de ele geçiren dev şirketler ve onların hırslı sahip ve yöneticileri bilânçolarında ki açıkları devletlerini savaşa sürükleyerek ve silah üreterek kapatmaya çalışacaklar.

Son dönemlerdeki savaşların, insanlık suçu sayılacak saldırıların ve siyasal davranışlarını arkasında, bir avuç büyük şirket sahibinin duyduğu bu panik havası var.


Necmi ÖZNEY

17.07.2007 Memleket haber – Asa haber

2 yorum:

Afşin SELİM dedi ki...

Selâm ile...

Necmi bey; iyi çalışmalar dilerim.

Afşin SELİM dedi ki...

Selâm ile...

Necmi bey; iyi çalışmalar dilerim.