2 Aralık 2007 Pazar

SÖZDE DEMOKRASİLER YAYILMA SÜRECİNDE

Dünya’da, ABD’de dâhil olmak üzere, genel olarak aşikâr fakat demokrasiye ters bir durum var. Demokrasi ile idare edildiğini zannettiğimiz birçok ülkede iktidar babadan oğula veya aileden birine geçirilme eğiliminde. Şimdi üçüncü gözümüzü açalım ve Ortadoğu’da ki genel siyasi yapılara bir göz atalım. Ürdün'de, Suudi Arabistan’da, sağa sola serpilmiş emirliklerde hanedan idareleri hüküm sürüyor, Sözde demokrasi ile idare edilen Suriye'de iktidar babadan oğula geçiyor, görünüşte demokratik görünen Mısır'da da ortaya çıkan belirtiler Mübarek ailesinin babadan oğla geçecek bir iktidar değişimi hazırlıkları içinde olduğu.

Hüsnü Mübarek 1981 yılından beri devlet başkanlık yapıyor ve 79 yaşında. Mısırda sağduyuluların gerçekleşmesinden korktuğu tek şey, Hüsnü Mübarek'in iktidarı oğlu Cemal Mübarek'e bırakma hazırlığına girmesi.

Mısırda iktidarı eleştiren aydınlar için bu bir tehlike işareti. Kahire ve diğer şehirlerin meydanlarında oğul Cemal'in resimleri boy göstermeye başladı bile.

26 yıl süren baskıcı bir iktidar döneminden sonra, oğul Mübarek'in de baba Mübarek'i izleyeceği yolundaki şüpheler, solcusundan İslamcısına ve liberaline kadar geniş bir toplumu temsil eden muhalefeti harekete geçirecek gibi görünüyor.

Oğul Cemal, halka dürüst ve modern biri olarak gösterilmeye çalışılıyor. Oğul Mübarek, Kahire Amerikan Üniversitesinde okudu, Londra'da çalıştı ve Mısır'da ekonomik olarak kuvvetli ve ülkede sözde ekonomik istikrarın bozulmasını istemeyen küresel sermaye destekçisi gurubun siyasal desteğine güveniyor.

Bürokratların ve yöneticilerin bakanlıklara atanmalarının, oğul Mübarek'in tesiri ile yapıldığı inanışı halk arasında yaygın durumda. Hatta Mısırdaki ekonomik büyüme bile onun başarısı olarak halka anlatılıyor.

Mübarek ailesi, bölgedeki birçok ülkenin içine düşme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu karışık ortamlara karşı, halkın istediği istikrarı halkı diktatör gibi yöneterek koruyacağını garanti ediyor. Bu yüzdende ülkedeki muhalefet giderek daha da büyük baskılara maruz kalıyor. Halkın özgürlükleri daha da kısıtlanıyor. Umut bağlanabilecek muhalefet partisi ise bölünmüş durumda. Partinin başkanı ise, gelişigüzel sebeplerle suçlanarak yapılan bir mahkeme sonucunda cezaevinde yatıyor.

Muhalefet eden gazetelerde rejimi eleştiren yazılar yayınlayan yazarlara her an davalar açılıyor. Mısır anayasası halkın ve muhalefetin devlet başkanlığına her hangi bir kişiyi aday göstermesini imkânsızlaştıracak kanunlarla değiştiriliyor.

Mısırda önemli bir muhalefet gücü olarak tanınan Müslüman kardeşler örgütü üzerine fazla gidilmiyor ve kanundışı bir örgüt olduğu halde iktidar tarafından halka çaktırmadan destekleniyor. Bunun sebeplerinden biri illegal olan bu örgüt siyasallaşıp seçimlere giremeyecek ve herhangi bir makama aday gösteremeyecek durumda olması. İkinci sebep ise, iktidarın ABD ve batıyı Müslüman kardeşler örgütü ile korkutup onlardan kendine ve ailesine destek sağlamayı düşünmesi.

Mısırda başkan adayı olma koşulları Mübarek'in partisinin üyeleri dışında hiç kimseye uymuyor. Anayasa’da yapılan son değişiklikler yüzünden, başkan adaylarının, aynı zamanda parti meclisinin de, üyeleri olmaları gerekiyor. Mübarek'in iktidar partisi de, yaptığı genel kurulda, böyle bir meclis oluşturdu ve oğul Cemal bu kurulun üyesi yapıldı.

ABD ve AB Ortadoğu ve Orta Asya çevrelerini dantel gibi büyük bir sabırla işliyor. Küreselleşme planına gerekli olabilecek her türlü detay adım adım devreye sokuluyor. Uygulamaya konan her plan virüs gibi çevreye yayılıyor. Emperyalizm artık yeni işbirlikçiler aramak için yorulmuyor, aile boyu çalışıyor. Zaten emperyalizme gönüllü hizmet edecek karakter yoksunu kişiler mebzul miktarda her zaman olmuş ve şimdide varlar. Cepleri dolsun, şahsi ikballeri korunsun, yüceltilsin yeter. Orta Asya ve Ortadoğu daha vahim olaylara gebe bırakıldı, doğurması yakındır. Armagedon yani büyük kıyam doğmak üzere.

Necmi ÖZNEY

necmiozney@gmail.com

Hiç yorum yok: