3 Kasım 2007 Cumartesi

BATIYI ANLAMAK İÇİN ÇALIŞALIM

Türkiye Cumhuriyeti terör’e son vermek adına, gerekirse sınır ötesi bir harekâta hazırlanmasıyla, aslında, Irak’ta, Amerikan işgali sonrasında oluşturulmaya çalışılan sözde Kürt bölgesi feodal ağaları ve kukla hükümetin değil, doğrudan, işgalci bir güç olan Amerikan emperyalizmiyle ve onun şerefsiz ve haysiyetsiz entrikalarıyla karşı karşıya gelebilecektir.

Irak’ta ve kuzey Irakta, kendilerine yasal Irak hükümeti diyen ve oluşma aşamasında imiş gibi gösterilmeye çalışılan sözde Kürt bölgesi yöneticileri aslen otorite sahibi değildir. Irak’ta şu anda söz sahipleri, doğrudan doğruya Amerikan ve İsrail yöneticileridir. Irak’taki asıl söz sahibi irade, bu iki şer merkezidir.

Türkiye gibi bir ülke, kendi varlığını ciddi surette tehdit altında görüyorsa, elbette ki, o şer odaklarıyla karşı karşıya gelmeyi de göze almalıdır. Bu da yaltaklanmayla değil, milli şuur ile olur.

Ortadoğu’da asırlarca bir arada ve kardeşçe yaşamış olan halkların hak ve ortak çıkarları göz önüne alınmadan, sadece ABD ve yandaşı İsrail menfaatleri göz önünde tutularak bir çözüm yolu bulunamaz. Kaldı ki, o ortak çıkarların hangi güç odaklarına göre belirlendiği ve hangi stratejik yalanlarla düşmanlıklar yaratılmaya çalışıldığı da ayrı bir konudur.

PKK teröristleri ile gizlemeye bile gerek duymadıkları ilişki ve yönlendirmeleri ortadayken, emperyalistlerin her hangi bir hareket ve sözüne inanmak bir yana, Bizim yapmamız gereken asıl şey Ortadoğu’nun geleceği üzerine yığınla planlar, projeler hazırlamakla meşgul olan emperyalist şeytani güç odaklarının etkilerinin nasıl kırılacağını düşünmek olmalıdır.

Amerikan emperyalizmi, Osmanlı’nın geleceğine dair projelere, hem kültürel hem de askeri açıdan 1900’lerden itibaren daha özel bir ilgi göstermişti. Türkiye Cumhuriyeti’ne vücut veren Lozan Antlaşması ABD Hükümeti’nce de imzalandığı halde, Amerikan Kongresi, zamanı gelince Ortadoğu da yapacağı düzenlemeler için ellerinin kuvvetli olması hesabıyla bu antlaşmayı onaylamamıştı. Amerikan Hükümeti ise, bu danışıklı dövüşü, Kongrenin işleri diye göz ardı etmişti.

Aynı oyun, şimdi de tekrarlanıyor ve Amerikan kongresi’nin temsilciler meclisi, ABD Hükümetinin karşı çıktığı yalanlarına rağmen, Ermeni soykırımı iddiası adı altında 1915 i tekrar kaşıyor, tekrar tekrar ortaya sürüyor ve bu durumu ABD hükümeti, aynı şekilde kongrenin işleri, hiç bir şey yapamıyoruz diye bizlere yutturmaya çalışıyor.

Bu pis ve insanlık dışı yalanın başlıca amacının, 1915 lerde Almanya ve Türkiye aleyhinde bir kamuoyu oluşturmak için kendileri tarafından çıkarıldığını niçin itiraf edemiyorlar.

Ermeni katliamı dedikleri olayın belki de o zamanlar Amerikan parmağı ile kurdurulan ve şu anda adına Talabani, Barzani aşireti denilen çetelerin dedelerine yaptırılmadığı ve Türk’ün üzerine atılmadığı ne malum. Çünkü o sıralar Anadolu da Amerikan misyonerlerinin ve casuslarının fink attığını bütün dünya biliyor.

ABD emperyalizmi, 2. Dünya Savaşı ve sonrasında da 50 yıl süren, kapitalist Batı ve Komünist Doğu arasındaki Soğuk Savaşta, Türkiye’ye verilen emperyalist uşaklığı rolü sebebiyle, böyle meseleleri rafta bekletiyorlardı. İşte 90 yıl sonra gündeme getirme fırsatını yakaladılar Türkiye’yi bunaltmak ve meşgul etmek için hemen kullanıma soktular. ABD’de şu anda büyük bir kadronun 100 sene sonra yapacakları pis işleri planladıklarına adım gibi eminim.

Haberler havalarda uçuşuyor. “Musul vilayet konseyi'nin BM daimi temsilcisi İsviçreli hukukçu Keller, Türkiye'nin Musul ve Kerkük’e müdahale hakkı bulunduğunu ve kendini bilen kuzey Iraklı Kürt aşiret liderlerinin Türkiye'ye bağlanmak istediğini söyledi. “ İşte aslında doğru haber budur. Balkanlardan tutunda tüm orta doğuyu içine alan bir coğrafyada Türk insanlığı, Türk medeniyeti ne demekmiş her fert gayet iyi bilir ve Türk’ü severdi. İşte kahpe emperyalist ve artık insanlıklarından dahi şüphe ettiğim bu vahşet yanlılarının dünya da barışı istemeyen politikaları sonucu her devlet bir diğerine düşman oldu.

Kuzey Irak meselesine gelince bakın görün kimlerden icazet bekliyoruz. Dünya güzelimiz Rice geldi ya, artık her şey yoluna girer, hiç merak etmeyin. Yazık oluyor bu milletin onuruna yazık.

Necmi ÖZNEY

necmiozney@gmail.com

Hiç yorum yok: