9 Haziran 2008 Pazartesi

DÜNYA İÇİN KÂBUS OLACAK BİR ÇEKİŞME

ABD, 1900 lü yıllarda çok iyi kullandığı propaganda yöntemi ile yirminci yüzyılı Amerikan yüzyılı olarak dünyaya kabul ettirme başarısını gösterdi ve işbirlikçilerinin de yardımı ile dünyayı buna inandırdı. Fakat bundan önemlisi, yirminci yüzyıl ayni zamanda Asya ve Afrika'nın sömürge olmaktan kurtulmasının, faşizmin ve komünizmin politik olarak gelişmesinin de yüzyılı oldu.

1915–1970 arası dönemde, ABD, dünyayı propaganda ve kültür emperyalizmi ile kendi isteğine göre şekillendirdi. Buna inandırılmış dünya devletleri, ABD'yi ekonomik olarak en büyük üretici, dünya jandarması, egemen politik güç ve dünya kültür merkezi yaptı. Kısaca, ABD bu kandırmaca ve yalanla bir yüzyıl her şeyi yönetti. Aslında şimdi ABD gözle görülür bir düşüş içinde. ABD yönetimi bunu reddetse de, dünyadaki işbirlikçi devletlerin belli bir kısmı ABD'nin büyüklüğünün hala sürdüğünü iddia etse de, artık ABD yıldızının sönmekte olduğunu kabul etmek zorundalar.

Bundan sonra sorulacak soru ve düşünmemiz gereken şey, yirmi birinci yüzyılın kimin yüzyılı olacağıdır.

Henüz yüzyılın başındayız ve dünyanın rotası tek kutuplu olmanın sarhoşluğu içinde bocalıyor. Aklı başında siyasi liderler dış politikalarını buna göre şekillendirmenin hazırlığı içindeler.

ABD, can çekişme sürecinin zamanının belirsizliği içinde, dünya hâkimiyetinin bitmediğini ispat için, askeri gücünü kullanarak ve ciddi bir askeri rakibin yokluğundan faydalanarak dünyanın çeşitli bölgelerinde kargaşa çıkarmaya devam edecektir.

Çin nüfusuna dayalı olarak ekonomik ve askeri bakımdan dünyanın süper gücü olarak ABD'nin yerini almaya çalışmaktadır. AB, Rusya ve Çin, dünyanın ABD tarafından anarşi yoluna sokulacağı ve ortamın çok kutuplu bir kargaşa meydanı haline getirmeye çalıştığının bilincindedirler.

ABD doları dünya ekonomisinde dolaşan para birimi olarak çok kırılgan hale gelmiş durumdadır. Dolar bugün, ABD ile ekonomik işbirliği yapan fakat ilerde ABD'nin ekonomik ve politik hasmı olabilecek ülkelerin aldıkları tahvillerle ayakta durabilmektedir. Eninde sonunda ekonominin doğası olarak bu durum böyle sürmeyecektir. Dolar düştükçe, ABD belli bir süre için ihraç kazancını arttırabilir, fakat maymunlar artık gözlerini açtıkları için. ABD, dünya genelindeki kapital üzerindeki hâkimiyetini kaybedecektir. Buna bağlı olarak Amerika'da yaşam standardı düşecek, ekonomisini düzeltmek için yabancı sermaye ihtiyacı sonucu döviz girişi olacak, bu da doların sonunu getirecektir.

Irak savaşı, uçaklara, gemilere ve modern silahlara sahip olmanın, küçük bir devleti bile yenmeye yetmediğini göstermiştir. Bir savaşın galibi olabilmek için, bunların yanında büyük bir kara kuvvetine de sahip olmak gerekir. İşte ABD'nin böyle bir gücü yoktur ve milli ruhtan yoksun olduğu içinde hiçbir zaman olmayacaktır. ABD ordusu, paralı katiller ordusu olmaya, yaptığı ve yapacağı savaşları kaybetmeye mahkûmdur.

Dünyanın önemli bir kısmı, bilhassa Güney Amerika devletleri şimdi ABD'ye meydan okuyabileceklerin farkına varmışlardır. Bunun yanında Çin ekonomik olarak durumunu düzeltiyor, askeri gücünü oldukça çabuk genişletiyor ve sınırlarından çok uzakta ciddi politik etkinlikler gerçekleştiriyor. Eğer Tayvan'la birleşmeye hız verir, İki Kore'nin birleşmesinde olumlu bir rol üstlenir ve Japonya ile tarihten gelen olumsuzluklarını yok edip anlaşabilirse, ABD karşıtı yeni bir jeopolitik yapı oluşturabilir.

Amerika'nın şu an yazmaya çalıştığı senaryo çok kutuplu bir kargaşa ortamı ve tehlikeli ekonomik krizler üzerinedir. ABD, gücünü sürekli koruyabileceğinin imkânsızlığının bilinci içindedir. Amerika, Amerika'ya rağmen yeni bir güç oluşumunun kurulmaya çalışılmasının zorluğunun da farkındadır.

Bu da, tek gözlü dev can çekişirken, her bir Amerikalının karnının doyması için, daha çok insan açlıktan ölecek, daha çok savaş çıkacak ve daha çok kan akacak demektir.

Necmi ÖZNEY

Hiç yorum yok: