13 Temmuz 2008 Pazar

YİTİK TABLETLER VE KEMALİZMİN EVRENSELLİĞİ

Türk halkı, maddi ve manevi olarak sahip olduklarının, ya bilincinde değil, ya da Atatürk ve Türkiye düşmanlarının yönlendirmesi ile bilinci bozularak kirletilmiş ve tahribata uğratılmış vaziyettedir.

Atatürk ilke ve fikirlerini yalnızca Türkiye ve Türk Milleti açısından değil, evrensel yönü ile de ve özellikle ABD ve AB'nin, Türkiye için bugün nasıl politikalar planladığı ile birlikte değerlendirmek gerekmektedir.

Atatürk şahsı ve ilkelerindeki ulusçu duruşu ve emperyalizme karşı kazandığı mücadele sayesinde, Kemalizm, tarih için kesinlikle evrensel bir niteliğe bürünmüştür.

Atatürk, 18 Ekim 1921 günü Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı bir konuşmada,"Anadolu'daki bu savunma, yalnız kendi varlığımızı korumak kaygısı ve zorunluluğu içinde değil, aynı zamanda Doğu ülkelerine yönelik saldırılara karşı bir engel oluşturmak amacıyla yapılmıştır."

7 Temmuz 1922'de ise,

"Eğer Türkiye'nin yürüttüğü mücadele sadece kendi için olsaydı, belki daha az kan dökülecek, savaş daha kısa sürecek ve daha çabuk sonuçlanacaktı. Türkiye, Doğu'da baskı altındaki ülkelerin davasını savunmak için büyük ve önemli çabalar sarf ederken, bu ulusların onu destekleyeceklerinden ve birlikte hareket edeceklerinden emindir."Demiştir.

Atatürk'ü yalnızca savaş kazanan milli bir kahraman değil, hayatı süresince ülkesini ve halkını ön plana alarak düşünen büyük bir devrimci ve reformcu tarafını da önemle vurgulamamız gerekir.

Tüm güçlükler karşısında, ulusunun yeniden doğuşunu ve bağımsızlığını sağlayan Kurtuluş savaşının büyük lideri Gazi Paşa hakkında, Habib Burgiba O'nu, "Üçüncü Dünya ülkelerini sömürgeciliğin şiddetinden kurtaran ve bu ülkeleri Doğu ile Batı blokları arasına yerleştiren büyük devlet adamı." Olarak niteler.

Hintli Müslüman düşünür Muhammed İkbal, 1922 Temmuz ayında Atatürk için yazdığı şiirde, Ata'yı, "Düşman işgaline boyun eğmek zorunda kalan Sultanın kaderine karşı koyan, başkaldırmanın yaratıcı aşkını oluşturan insanüstü kişi" olarak tanımlamıştır.

Atatürk'ün sayesinde Türkiye, 1924 yılı öncesi Müslüman uluslar için örnek bir ülke olmuş ve bu örnekleme zamanın ilerici aydınların hayranlığını kazanmıştır.

Rusya'da Ulema Giarallah, 30 Aralık 1923'de Kahire'deki El Ekber gazetesinde verdiği demeçte şöyle demiştir; "Türkiye, Müslüman halklar için bir model ve İslam ulusları için en güzel örnektir. İslam dünyasının iktisadi ve siyasi bağımlılıktan kurtulması, tamamen Türkiye'nin kaderine bağlıdır."

Atatürk ile çağdaş olan İslam ulemaları arasında ve halen büyük saygı gören yukarıda adı geçen iki ulemanın fikirleri böyle.

Halkı Allah ile aldatarak dini politikaya alet edenler, Türk halkının AB karşısında gardını düşürmek için, Atatürk ve Atatürkçü karşıtlığı yapanlar, biz biliyoruz, siz ne yaptığınızın farkındasınız.

Necmi ÖZNEY

Hiç yorum yok: